Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/17628 E. 2012/10205 K. 17.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/17628
KARAR NO : 2012/10205
KARAR TARİHİ : 17.05.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar sebebi ile haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin fesih sebebinin dolaylı olarak bir başkasının yolsuzluklarının sonuçlarının davacıya mal edilmesi şeklinde olup şirketin dava dışı 3. kişi …’in davranışlarından zarar görmüş olsa bile davacının ihmali davranışlarının doğrudan sebep sonuç bağlantısı kurularak fesih sebebi olamayacağı ve feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, fesih sebebi yapılan olgular işverene sözleşmeyi derhal feshetme hakkı veren niteliktedir. Dolayısıyla işverence yapılan fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Davacının mağaza müdür yardımcısı konumunda olup, müdür tarafından yapılmış olan usulsüzlüklerin bir kısmını da bildiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacının, işverene karşı iş sözleşmesinden doğan sadakat yükümlülüğünü ağır biçimde ihlal ettiğinin kabulü gerekir. Bu sebeplerle haklı sebebe dayanılarak yapılan feshe yönelik davanın reddine
karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 17/05/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.