Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/17455 E. 2011/7865 K. 20.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/17455
KARAR NO : 2011/7865
KARAR TARİHİ : 20.12.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili davacının işyerinde çalışırken davalı işverenin davacının iş sözleşmesinin rakip firma olan Deniz Porselen’de 28/06/2010 tarihinde saat 18.12’den 22.30’a kadar çalışması nedeniyle bu davranışının doğruluk ve bağlılığa uymadığı ve işverenin güvenini kötüye kullandığı gerekçesiyle 4857 sayılı yasanın 25/ II- e maddesi uyarınca 29/06/2010 tarihi itibariyle feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren vekili iş sözleşmesinin davacının 7 arkadaşı ile birlikte rakip firma olan Deniz Porselen’de çalıştığının tespit edilmesi üzerine 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e bendi hükmü ve disiplin kurulunun ittifak ile aldığı karar gereğince haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı ve arkadaşlarının Anayasa’da düzenlenen iş arama özgürlüğü kapsamında rakip firmaya iş görüşmesi için gittikleri ve yapılan görüşme sonucunda şartlarda uyuşamadıkları için anlaşma sağlanamadan iş görüşmesinden ayrıldıkları, rakip firmada çalışmaya gittiklerinin ispat yükü kendisinde olan davalı işveren tarafından ispatlanamadığı ve feshin haksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
İşyerinde üretim işçisi olarak çalışan davacı işçinin iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 29.06.2010 tarihli fesih bildirimi ile rakip firma olan …. Porselen’de 28/06/2010 tarihinde saat 18.12’den 22.30’a kadar çalışması nedeniyle bu davranışının doğruluk ve bağlılığa uymadığı ve işverenin güvenini kötüye kullandığı gerekçesiyle 4857 sayılı yasanın 25. maddesi II bendi e fıkrası uyarınca feshedilmiştir.
Dosya içeriğine, soruşturma evrakları ve tanık anlatımlarına göre davacı ve davacı işçi ile birlikte iş sözleşmesi feshedilen diğer işçilerin davalı işverene rakip işyerinde çalıştığı ve üretime yönelik sırları verdiği kesin olarak ispat edilememiş ise de davacı işçilerin de kabulünde olduğu üzere mesai bitiminden sonra işyeri servisine binmeyip ayrı bir araçla ayrılmalarının dikkat çektiği, yapılan takip üzerine davalı işyerine rakip durumdaki … Porselen işyerine iş görüşmesine gittikleri anlaşılmaktadır. Davacı ve arkadaşlarının rakip işyerine birkaç defa gitmeleri ve normal bir iş görüşmesi süresini aşacak şekilde içeride kalmaları nedeniyle somut olayda bir şüphe feshi söz konusudur. Bu tür fesihte, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir.
Somut olayda, mahkemece, davalının kanıt yükünü yerine getiremediği ve iş arama özgürlüğü kapsamında rakip firmaya iş görüşmesi için gittikleri gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmişse de, dosya içeriğinden, taraflar arasındaki güven ilişkinin zedelendiği ve mevcut delil durumu itibari ile davalı tarafça yapılan feshin, geçerli bir fesih türü olan şüphe feshi mahiyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 20.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.