YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14829
KARAR NO : 2012/7707
KARAR TARİHİ : 17.04.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, güvenlik görevlisi olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin, ceza soruşturması kapsamında silahına el konulması ve bu suretle çalışma yeterliliğini kaybetmesi nedeniyle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun’un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı nedenle derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Davalı iş yerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, hakkında yapılan ceza soruşturması ve kovuşturması kapsamında 19.01.2011 tarihinde silahlı güvenlik görevlisi kimlik kartına el konulması, ayrıca borçları sebebiyle haklı nedenle feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı hakkında yetkisi olmadığı halde şirket adına çek keşide ettiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dava açıldığı, ancak Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce suç unsurlarının oluşmaması ve olayın hukuki nitelik arzetmemesi nedeniyle beraat kararı verildiği, bu soruşturma kapsamında davacının 19.01.2011 tarihinde silahlı güvenlik görevlisi kimlik kartına el konulduğu ve 26.01.2011 tarihi itibariyle davacının iş akdinin işçinin yeterliliğinin kalmaması sebebiyle feshedildiği açıktır. El koyma işlemi belirlilik unsuru taşımadığından, davalı işverenden bu belirsizlik altında davacı ile iş sözleşmesinin devamını istemek beklenemeyecek bir durumdur. Dolayısıyla, iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, hüküm bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 40,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 17.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.