Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/145 E. 2011/663 K. 13.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/145
KARAR NO : 2011/663
KARAR TARİHİ : 13.09.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı iş yerinde 01/07/2005 tarihinden itibaren halkla ilişkiler sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin gerçek olmayan nedenler ileri sürülerek feshedildiğini, ayrıca İş kanunu 26.md. gereğince 6 iş günlük yasal süre içinde feshedilmediğini ileri sürerek müvekkilin işe iadesine, karara rağmen işveren tarafından süresi içerisinde işe başlatılmaz ise 8 aylık brüt ücret tutarında tazminatın belirlenmesine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya tahsis edilen aracı kendi şahsi işlerinde kullandığını, izinli olduğu dönemde 811,42 TL şahsi harcamasını şirket harcaması gibi gösterdiğini, şirket araçlarına monte edilmiş GPS cihazının davacı tarafından söktürüldüğünü, kendisine tahsis edilen kredi kartı ile saat ve giyim alışverişleri yaptığını, harcamalarının bir kısmına ilişkin belge ibraz edemediğini, izinli olduğu dönem için otopark, restoran, araba yıkama ile ilgili faturalar ibraz ettiğini, yaptığını iddia ettiği masraf kalemlerinde tutarsızlıklar bulunduğunu, 2008 yılı Mayıs ayından itibaren masraf harcamalarının aşırı arttığını, şirket tarafından tahsis edilmiş aracı iade etmediğini bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme tarafından, davacının yapmakla görevli olduğu işleri yapmadığını, yapmaması üzerine davalı tarafça hatırlatılmasına rağmen davacının ısrarla yapmamaya devam ettiğine ilişkin delil olmadığı, davalı taraf 2008 yılı Haziran ayı harcamalarını fesih konusu yaptığı, söz konusu tutarları davacıya ödediği ıspat edilemediği ve feshin 6 günlük süresi içinde yapılmadığı, dinlenen tanık anlatımlarıyla da geçmiş aylara ilişkin sunulan harcama belgelerinden davacının işyeri uygulaması olarak işin yapılması sırasında maaşın üzerinde harcama yetkisi olduğu, çeşitli hediye ve yemek harcamaları yaptığı, davalı bu tür harcamaları açıklaması mevcut olmasına rağmen itirazsız davacıya ait banka hesabına ücretinden ayrı olarak ödediği, davacının aracına takılan GPS cihazının davacı tarafından söküldüğüne ilişkin delil olmadığı gibi bu cihazın hangi tarihde takıldığı ve ardından söküldüğü ıspat edilemediği gibi teslim belgesinin 01/09/2008, savcılık şikayet dilekçesinin ise 02/09/2008 tarihli olduğu, yani savcılığa yapılan şikayetin teslimden sonra olduğu davacının iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanılmadan ve derhal fesih hakkının da süresi içinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davacının davalı şirkette 01.07.2005 – 13.08.2008 tarihleri arasında halkla ilişkiler sorumlusu olarak çalıştığı, davacının izinde bulunduğu 02.06.2008 -16.06.2008 tarihleri arasında davalı şirket tarafından tahsis edilen aracı kullanmaya devam ettiği ve şirket tarafından şirket harcamalarına kullanmak amacıyla verilen kredi kartını izinde bulunduğu süre içerisinde kullanmak suretiyle yakıt aldığı ve yine kredi kartı ile bir takım harcamalar yaptığı bu harcamaların çalışanların izinde olduğu dönemlerde de yapıldığı yönünde işyeri uygulamasının bulunduğuna dair yeterli delil bulunmadığı ayrıca yapılan soruşturma sonucunun feshe yetkili makamın önüne geldiği tarih itibariyle 4857 Sayılı İş kanunu 26. Maddesinde öngörülen altı iş günlük sürenin geçmediği anlaşıldığından davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığının kabulü ile davanın reddi gerekirken yazılı şekilde feshin geçersizliğine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davalı tarafından yatırılan temyiz harcının istek halinde kendisine iadesine ,
Kesin olarak oybirliğiyle 13.09.2009 tarihinde karar verildi.