Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/13450 E. 2012/6107 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13450
KARAR NO : 2012/6107
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı işyerinde teknisyen olarak çalıştığını, işyeri baş temsilcisi ve Oleyis yöneticisi olarak da görev yaptığını, nasıl tespit yapıldığı belli olmayan basına haber verme olayı nedeniyle davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının her fırsatta kurumu ve kurum yöneticilerini rencide eder tarzda basına haberler sunduğunu, iş sözleşmesinin Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı soruşturma sonucu Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine uyulmak ve kıdem ile ihbar tazminatları ödenmek suretiyle usulüne uygun olarak feshedildiğini, davacının işe iade edilme hükümlerinden yararlanmasının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, haberi basına verenin kesin olarak tespit edilemediği bu konudaki kabulün soruşturma sırasında ifadesi alınan bazı tanıkların “o yapmış olabilir” şeklindeki beyanlarından kaynaklandığı, davalı idare tarafından davacının iş sözleşmesini kıdem ve ihbar tazminatı da ödenerek feshedildiği gözetildiğinden davalı işverenin geçerli feshin varlığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu Yöneticileri hakkında isnat edilen ve basında çıkan ihbarın davacı tarafından verildiğinin müfettiş raporu ile tespit edildiğinden bahisle davacının iş sözleşmesinin feshedildiği, fesih öncesi yapılan soruşturma esnasında davalı işyerinde çalışanların tespit edilen anlatımları ve dosyada mevcut delil durumuna göre davalı tarafça yapılan feshin, bir şüphe feshi mahiyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu Yöneticileri hakkında basında çıkan haberlerin daha önce de hakkında disiplin cezaları bulunan davacı tarafından verildiği iddiası açık ve net bir şekilde kanıtlanmamışsa da olayın oluş şekli, iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güveni yıkmaya elverişli bir şüphedir. Bu tür fesihte, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebep olarak karşımıza çıkmaktadır. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir.
Bu nedenle iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmazsa da, feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. İşverence yapılan fesih geçerli nedene dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
Kabule göre de; … harçtan muaf olduğu gözetilmeden harç yükletilmiş olması da hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kesin olarak 02.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.