Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/11341 E. 2011/6579 K. 02.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11341
KARAR NO : 2011/6579
KARAR TARİHİ : 02.12.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 5620 sayılı kanunun 3. maddesi 2.fıkrası c bendi gereğince ve 15.12.2002 tarih ve 80 sayılı meclis kararı gereğince 6 aydan az (5 ay 29 gün) çalıştırılmak üzere mevsimlik işleri yapmak üzere istihdam edildiğini, yasal zorunluluk nedeniyle iş akdinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,davacının…Belediyesi Çevre Kor. Ve Kont. Müdürlüğüne bağlı olarak altı aydan fazla süre ile fiilen kesintisiz olarak çalıştığı, yaptığı işlerin mevsimlik işlerden olmadığı, yapılan işin belediyenin asli işlerinden olduğu, aynı işin halen faal olarak yapılmaya devam edildiği, bu nedenle iş sözleşmesinin başından beri belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğunun kabulünün gerektiği, iş akdinin işverence 5620 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca feshedildiği, 5620 sayılı yasa uyarınca iş sözleşmesinin ancak emeklilik veya emekliliğe hak kazanma hallerinde feshedilmesinin mümkün olduğu, işverenin fesih bildiriminde fesih nedenini açık ve anlaşılır bir biçimde gösterilmediği, ayrıca davacının üyesi olduğu sendika ile davalı … arasında fesih tarihinde geçerli olan toplu iş sözleşmesine göre fesih yetkisinin iş kanunun 25/2. maddesi ile sınırlandığı nedenleriyle feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı, davacının 5620 sayılı Yasa kapsamında ve kamu Kurumlarında personel istihdamına ilişkin mevzuata uygun olmayan vizesiz çalışmasının fesih sonrasına yönelik hüküm doğurup doğurmayacağı konuları uyuşmazlık konusudur.
Uyuşmazlığın normatif dayanağı 04.04.2007 tarihinde kabul edilen ve 21.04.2007 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5620 sayılı Kanunun 1, 2, 3, geçici 1 ve 3. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunun 18, 19, 20 ve 21.maddeleridir.

5620 sayılı Kanunun m.1.de bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici işçilerin sözleşmeli personel pozisyonlarına veya sürekli işçi kadrolarına geçirilme koşul ve yöntemi düzenlenmiştir. Buna göre maddede belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçinin sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi için 2006 yılı içerisinde usûlüne uygun olarak vizesi yapılmış geçici iş pozisyonlarında toplam 6 ay veya daha fazla süreyle geçici işçi olarak çalışmış olmak gerekir. Aynı düzenlemede 2005 veya 2006 yıllarında aynı şartlarda çalışıp da askerlik, doğum veya sağlık kurulu raporuyla belgelendirilen sağlık sorunları sebebiyle iş sözleşmeleri askıda kalanların da bu hüküm kapsamında değerlendirileceği öngörülmüştür.
Sözü edilen Kanunun m.3’e göre bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 inci madde kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlarda geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılamaz.
Ancak mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde bir malî yılda 6 aydan az olmak üzere vize edilecek geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılacak işçiler için her malî yılda maddede belirtilen mercilerden geçici iş pozisyon vizesi alınması zorunludur. Söz konusu vize işlemi yapılmaksızın geçici işçi çalıştırılamaz ve herhangi bir ödeme yapılamaz. İl özel idareleri ile bunların müessese ve işletmelerinde (Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan şirketler hariç) bu fıkra hükümlerine göre geçici işçi çalıştırılabilmesine ilişkin usûl ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir.
5620 sayılı Kanunun 2.maddesinin (2) numaralı bendinde “Bu Kanunun 1 inci maddesi kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlarda çalışan geçici işçilerden bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla; bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık veya emeklilik aylığı bağlanmasına hak kazanmış olanlardan bu tarih itibarıyla kadınlarda 56, erkeklerde 58 yaşını doldurmuş olanlar, sürekli işçi kadrolarına veya sözleşmeli personel statüsüne geçirilmezler, bunların iş sözleşmeleri tüm yasal hakları ödenmek suretiyle sona erdirilir” kuralına yer verilmiştir.
5620 sayılı Kanunun geçici m.1’ e göre “kanunda belirtilen şartları taşımadıkları için sürekli işçi kadrolarına veya sözleşmeli personel statüsüne geçişi yapılamayan ve bu Kanunun 3.maddesi kapsamına girmeyen geçici işçiler, ilgili idare, kurum ve kuruluşlarda bir mali yılda 6 ayda az olmak üzere bu Kanunun 3. maddesinde belirtilen usule göre vizesi yapılacak geçici iş pozisyonlarında çalıştırılmaya devam olunabilir”. Maddenin 2.fıkrasında sözleşmeli personel statüsüne geçmeyi kabul etmeyenlerin 2006 yılındaki çalışma sürelerini aşmamak kaydıyla bu Kanunun 3.maddesinde belirtilen usûle göre vizesi yapılacak geçici iş pozisyonlarında istihdam edilmeye devam olunacağı belirtilmiştir. Yine maddenin 3. fıkrasına göre maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamına girenlerin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık veya emeklilik aylığı bağlanmasına hak kazandıkları tarihte iş sözleşmeleri tüm yasal hakları ödenerek feshedilir.
4857 sayılı İş Kanunun 18, 19, 20 ve 21. maddelerinde öngörülen iş güvencesi hükümleri feshe karşı işçiyi korumayı sağlamak üzere kabul edilmiştir. “Fesih” olarak nitelendirilemeyecek askıya alma hallerinde, işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlandırma olanağı bulunmamaktadır.
Dosya içeriğinden, davacının 5620 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 21.04.2007 tarihinden sonra altı aydan fazla süre ile davalı işeverene ait işyerinde çalıştığı, iş akdinin 25.06.2009 tarihli fesih bildirimi ile, 5620 sayılı Yasanın 3. madde 2. fıkrasının c bendince 05.12.2008 tarihli Belediye Meclis Kararına dayanılarak 29.06.2009 tarihinden itibaren sona erdirildiği, davacının 02.06.2008 tarihinde Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri Sendikasına üye olduğu, TİS hükümlerine göre, iş akdinin 4857 sayılı Yasanın 25/II. Maddesinde belirtilen sebebler dışında feshedilemeyeceğinin düzenlendiği, 05.12.2008 ve

07.12.2007 tarihli kararlarda, davacının bir mali yılda 5 ay 29 gün çalıştırılmak ve mevsimlik işleri yapmak üzere istihdam edilmesine karar verildiği,davacının 2008 yılı yıllık iznini 11.05.2009 tarihinden itibaren 6 gün olarak kullandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının 5620 sayılı Yasa kapsamında mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde çalıştırılmadığı, bu durumda 5620 sayılı Yasa kapsamında ve kamu Kurumlarında personel istihdamına ilişkin mevzuata uygun olmayan çalışmaya dair iş sözleşmesinin hükümsüz olduğu, sözleşmenin fesih tarihinden itibaren ileriye yönelik sonuç doğurmayacağı ve davacının vizeli işçi olarak çalıştığının kabul edilemeyeceği düşünülmeden, çalışmanın kanuna açıkça aykırı olarak yapılması karşısında feshin Yasa gereği geçerli nedenle yapıldığının kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı (60.00) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.00- TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 02.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.