Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/10727 E. 2012/4554 K. 16.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10727
KARAR NO : 2012/4554
KARAR TARİHİ : 16.03.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş akdinin 26/09/2010 tarihinde işverence sonlandırıldığını, fesih yazısında ekonomik nedenler ve işletmeden kaynaklanan nedenlerin gerekçe gösterildiğini, yapılan feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığından feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ücretsiz izin teklifinde bulunulduğunu, ancak davacının kabul etmediğini, fesih öncesi işçi temsilcileri ile yapılan mutabakatın 6. maddesinde belirtilen kendi isteği ile ayrılmak isteyenlerle ilgili duyuru da yapıldığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı işverenin aldığı işletmesel kararları objektif olarak uygulamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ikale ile sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.
İkale, sözleşmenin, tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesidir. Niteliği itibariyle bir sözleşme olduğundan tarafların serbest iradelerine dayanmalıdır. Bu bağlamda ikale icabı işverenden gelmişse yasal tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaat (makul yarar) sağlanmalıdır. Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez.
Somut uyuşmazlıkta, davalı iş yerinde işletmesel nedenlerle davacının da aralarında bulunduğu bazı işçilere ücretsiz izin verilmesinin kararlaştırıldığı, buna ilişkin 24/09/2010 tarihli bildirimin davacıya tebliğ edildiği , davacının bu bildirimin altına kendi el yazısıyla “ kıdem ve ihbar tazminatımı talep ediyorum. Ücretsiz izni kabul etmiyorum” yazıp imzaladığı, işverence bu beyana dayanarak kıdem-ihbar tazminatları ödenmek suretiyle aynı tarihli fesih bildirimiyle iş sözleşmesinin sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davacı iradesinin fesada uğratıldığını da usulünce kanıtlayamamıştır. Bu durumda iş sözleşmesinin taraflar arasında yapılan bozma sözleşmesiyle sona erdiği açık olduğundan davanın reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 492,00 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 16/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.