Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2011/10478 E. 2012/12095 K. 01.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10478
KARAR NO : 2012/12095
KARAR TARİHİ : 01.06.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının Yenimahalle Belediye Başkanlığından tahsil ettiği 5495,25 TL yerine 4.120 TL tutarında başka tahsilat makbuzu teslim ettiği, 4857 sayılı İş Kanun’u 25/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, satış politikası içindeki müşteri risklerine bağlı limitin dolması nedeni ile davacı satış yapabilmek ve belediyenin ihtiyacının giderilebilmesi için davalı işverenin satış sistemi içinde olmayan bir şekil ile tüccar plasiyer elemanı Ufuk Koldemir üzerinden 1.375 TL tutarı ürün teslimi yapmıştır. Davalı işveren parasının davacı tarafından zimmete geçirilmediği işverenin uyguladığı esasların dışında ürün satış yolu izlediği, 4857 sayılı Kanun’un 25/II-e madde uyarınca işten çıkarma nedeni olmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkanı vermez
Somut olayda ev dışı kanal satış yöneticisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi doğruluk ve dürüstlük ile bağdaşmayan davranışları nedeni ile 4857 sayılı Kanun’u 25/II-e maddesi uyarınca feshedilmiştir. Davacının müşterisi olan Yenimahalle Belediye Başkanlığı’nın limiti dolduğu için distribütör … aracılığı ile eksik malın sevkedildiği, belediyeden 25.01.2010 tarihinde 5495,25 TL tahsil eden davacı …’a 1.375 TL sini iade ettiği kalan 4.120 TL nin makbuz ile muhasebeye gönderildiği belediye tahsilat makuzu ile şirket muhasebesine ödenen makbuzun farklı çıkması sebebi ile davacının alınan savunmasında; 5495,25 TL parayı belediyeden aldığını, ismini hatırlamadığı bir elemana verdiğini, 4.120 TL yazılı makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını hukuki yollara başvuracağını beyan etmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı her hangi bir menfaat elde etmemekle birlikte satış prosedürüne uymadığı, olay ortaya çıktığında gerçeği statüsünü koruma gayesi ile gizlemeye çalıştığı, yalan söyleyerek çalışma arkadaşlarını zan altında bıraktığı anlaşılmaktadır. Doğruluk ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmayan davacının feshe konu davranışları 4857 sayılı Kanun’u 25/II-e maddesi kapsamında haklı fesih sebebidir. Davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 260,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 01.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.