Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/998 E. 2015/6247 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/998
KARAR NO : 2015/6247
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2010/199903
MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2009
NUMARASI : 2009/197 (E) ve 2009/1312 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme,
mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükümlerin, 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar M.. Ö.. ve Ö.. Y.. müdafiilerinin temyiz isteğinin aynı kanunun 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk Ö.. Y.. hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuğun, katılana ait işyerine diğer suça sürüklenen çocuk ile birlikte girdiğinin anlaşılması karşısında; işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesi kapsamında olması sebebiyle de işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden uzlaşma koşulları oluşmadığından tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek, 5275 sayılı yasanın 106/4. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk Ö.. Y.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından “Yasal ihtarlara rağmen ödenmeyen 4.000,00 TL adlî para cezasının hapse çevrilmesine ve infazına” ibaresi ile ve “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” ibarelerinin çıkarılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Suça sürüklenen çocuk M.. Ö.. hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçları ile suça sürüklenen çocuk Ö.. Y.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocukların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesi kapsamında olması sebebiyle konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden uzlaşma koşulları oluşmadığından tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk M.. Ö..’in üzerine atılı suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağının değerlendirilmesi açısından, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan ve aynı kanunun 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi kararda açıklanıp gösterilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Suça sürüklenen çocukların, katılana ait işyerine birlikte girerek hırsızlık suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında; işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
c)Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve hırsızlığa teşebbüs suçlarından temel cezaların alt sınırdan belirlenmesi karşısında, suçun gece işlediğinden bahisle 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden en üst sınırdan arttırım oranının belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
d)24/01/2009 tarihli savcılık ifadelerine göre, suça sürüklenen çocukların suçu kabul ederek katılandan çaldıkları ‘playstation’ı satılması için suça sürüklenen çocuk Mertkan’ın dayısı Aytekin Yıldız isimli kişiye verdiklerini ifade ettikleri, katılanın da 04/06/2009 tarihli celsede, işyerinden çalınan playstation’ın kendisine teslim edildiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, suça konu eşyanın, adı geçen şahıstan mı yoksa satın alan 3. şahıs var ise 3. şahsın zararları giderilerek mi temin edildiği açıklığa kavuşturulup, sonucuna göre katılana kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorulmadan, suça sürüklenen çocuklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
e)Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk M.. Ö.. hakkında hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek, 5275 sayılı yasanın 106/4. maddesine aykırı davranılması,
f)5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca, yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20 TL dahil) az olması halinde, bu
giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, 13.50 TL tutarındaki yargılama giderinin suça sürüklenen çocuklardan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar M.. Ö.. ve Ö.. Y.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince ceza süresi bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.