Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/9400 E. 2015/7434 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9400
KARAR NO : 2015/7434
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/354644
MAHKEMESİ : Kocaeli Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2011
NUMARASI : 2010/286 (E) ve 2011/153 (K)
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Katılan F.. S..’dan çalınan cep telefonunun olaydan sonra hangi hatlarla kullanıldığının tespiti hususunda araştırma yapıldığı ve Turkcell operatöründen gönderilen yazıda, telefonun aynı gün saat 14:47’de Hacı Murat Karaduman adına kayıtlı olan ve sanığın kendisine ait olduğunu kabul ettiği hatla kullanıldığının tespit edildiği, ancak Vodafone operatöründen gönderilen yazıda ise, yine olay günü aynı zamanda hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilen M.. Y.. adına kayıtlı hatla da kullanıldığı ve hatta bu kişinin diğer hattıyla aynı telefonun 17.08.2009 ila 18.08.2009 tarihleri arasında bir kez daha kullanıldığının tespit edildiği, ancak M.. Y.. adına kayıtlı hattın suça konu telefonda kullanıldığı saat aralığının Avea operatöründen gönderilen yazıda belirtilmediği, tanık Murat adına kayıtlı hat ile sanığın kullandığı hattan hangisinin suça konu telefona daha önce takılarak kullanıldığının da tespit edilmediği, tanık Murat’ın soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde, bu telefona takılı bulunan her iki hattın da kendisine ait olduğunu, ancak böyle bir telefon kullanmadığını söylemesine rağmen, kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde önceki ifadelerinden farklı olarak, adını A… olarak hatırladığı bir kişiden aynı marka telefon alıp kullandığını söylediği, soruşturma aşamasında sanığın kullanmakta olduğu telefon hattının iletişim kayıtlarının incelenmesinde ise, olay günü başka bir telefonla kullanılmakta iken sadece saat 14:47’de suça konu telefona sanığın hattı takılı iken İsmail Çeper adına kayıtlı bir hattan aranarak görüşme yapıldığı, sonrasında sanığın hattının tekrar daha önceden kullanmakta olduğu aynı IMEI numaralı telefonla kullanılmaya devam ettiğinin tespit edildiği anlaşıldığından, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından;
1- a) Suça konu cep telefonunun IMEI numarası üzerinden araştırma yapılarak, bu telefonun olaydan sonra tanık M.. Y.. adına kayıtlı hatlar ya da sanığın kullandığı Hacı Murat Karaduman adına kayıtlı hattan kullanma saati de araştırılarak ilk olarak hangisi ile kullanıldığının tespit edilmesi,

b) Tanık M.. Y..’ın yeniden temini ile, önceki ifadeleri ve telefonun dosya arasına konulacak iletişim kayıtları da kendisine okunup bu telefonun kendisine ait iki ayrı hatla farklı tarihlerde kullanıldığı hususu da hatırlatılarak, aşamalarda verdiği ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve sonradan telefonu aldığını söylediği A….isimli kişinin kimlik bilgilerini öğrenmiş ise A…… adlı kişinin de temini ile M.. Y..’a telefon verip vermediği hususunda tanık olarak ifadesinin alınması,
c) Avea operatöründen gelen yazıda, suça konu telefonu tanık Murat’tan sonra 19.08.2009 ila 31.08.2009 tarihleri arasında kullandığı anlaşılan ve soruşturma aşamasında ifadesi alınmadan hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilen H…kdoğan’ın temini ile, bu telefonu kullanıp kullanmadığı, kullandıysa kimden ve ne şekilde aldığının sorulması,
d) Dosyada bulunan iletişim tespit tutanağında, olay günü 14:47’de sanığın kullandığı telefon hattını aradığı anlaşılan …… adlı kişinin temini ile, sanığı ve sanık Mikail’in İsmail’e mesaj atmasını istediğini belirttiği C.. A..’ı tanıyıp tanımadığı, görüşme içeriğinin sanığın iddia ettiği şekilde Cem ile buluşması hususunda olup olmadığının kendisinden sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek, suça sürüklenen çocuğun hukukî durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de; olay tarihinde çalışmakta oldukları ekmek fırınına gelen katılan F.. S.. ile müşteki E.. B..’ın, iş yeri üst katında bulunan soyunma odasında üzerlerini değiştirdikten sonra, Fatih’in odadaki buzdolabına bıraktığı cep telefonu ile Erol’un pantolon cebinde bulunan cüzdanı ve 40 TL parasının çalındığı olayda, aynı oda içerisinde duran suça konu eşyaların birden fazla mağdura ait olduğunun bilinecek durumda olmadığı ve eylemin tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, bu husus irdelenmeden, eylemin birden fazla mağdura yönelik olarak gerçekleştiği yönündeki yetersiz gerekçe ile hırsızlık suçundan verilen cezanın zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43. maddesi gereğince artırılması,
Bozmayı gerektirmiş ve suça sürüklenen çocuk M.. Ş..’in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin kısmen isteme uygun kısmen de aykırı olarak BOZULMASINA, 17/11/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.