YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9382
KARAR NO : 2016/199
KARAR TARİHİ : 13.01.2016
Tebliğname No : 6 – 2013/166581
MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2007
NUMARASI : 2002/1841 (E) ve 2007/69 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
25.03.2002 olan suç tarihinin iddianame ve gerekçeli karar başlığına yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Daha önceden kasıtlı suçtan kesinleşmiş mahkumiyetleri bulunan sanıklar hakkında CMK’nın 231. maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Olay tarihinde gece vakti mağdura ait sokak üzerinde kapıları kilitli park halinde bulunan aracın sol arka kelebek camını kırıp içinden oto teybini çalan ve aynı gün kolluk görevlilerine mağdura ait oto teybini teslim ederek, suça konu teybi çaldıkları yeri göstermek suretiyle iadesini sağladıkları anlaşılan sanıkların, suç tarihi itibariyle infaz edilmiş aynı cins suçtan mükerrir oldukları, birlikte önceden aldıkları karar doğrultusunda yaptıkları işbölümü çerçevesinde sanık N.. K..’nin suça doğrudan katıldığı ve mağdurun şikayetinin bulunmadığı da gözetilerek, eylemlerinin 765 sayılı TCK’nın 493/1, 523, 81/2-3 ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 168. maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden lehe yasa değerlendirmesi sırasında karşılaştırmanın 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesi ile yapılması sonuca etkili görülmediğinden, lehe kabul edilen 765 sayılı TCK’ya göre kurulan hükümde ise, tekerrüre esas hükümlülükleri bulunan sanıklar hakkında koşulları bulunmasına karşın 765 sayılı TCK’nın 81. maddesinin uygulanmayıp aynı Yasanın 522/3. maddesi uyarınca değer nedeniyle cezalarından indirim yapılamayacağının ve suça doğrudan katılan sanık N.. K.. hakkında kurulan hükümde 765 sayılı TCK’nın 65/3. maddesinin uygulanmayacağının gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “eşit şekilde tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. Ç.. ve N.. K.. müdafii ile sanık N.. K..’nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yargılama giderlerine ilişkin kısımdan “eşit olarak” sözcüğü çıkartılarak yerine “payları oranında ayrı ayrı” sözcüğünün eklenmesine karar verilmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.