Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/9235 E. 2015/6924 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9235
KARAR NO : 2015/6924
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/353931
MAHKEMESİ : İzmir 2. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2011
NUMARASI : 2010/735 (E) ve 2011/461 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk R.. T.. müdafiinin temyiz istemlerinin 1412 Sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
06/11/2010 tarihli tutanak içeriğinde, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık konusu eşyalardan bir kısmı olan 7 şişe alkollü içkiyi tanık M.. K..’in işyerine kova içerisinde bıraktığı sırada devriye görevini ifa eden polisleri görünce kaçtığı, bilahare bu içkilerin hırsızlık konusu olduğunu öğrenen tanık tarafından polise teslim edilerek müştekiye iadesinin sağlandığının belirtildiği olayda, 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi kapsamında hükümlü tarafından gerçekleştirilmiş etkin pişmanlığa dayalı bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceğinden tebliğnamedeki bu yönden bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun 06/11/2010 tarihinde İzmir Cumhuriyet Savcılığındaki savunmasında, hırsızlık konusu içki şişelerini saat 06:00 sıralarında çalmış olduğunu söylemesi, polis tarafından tutulan aynı tarihli tutanak içeriğinde hırsızlık saatinin 06:45 olarak yazılması, suç tarihinde güneşin doğuş saatinin 06:39 olduğunun anlaşılması karşısında, hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarının gece vakti işlendiğine dair
delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde gösterilip tartışılmadan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 143. ve aynı Kanunun 116/4. maddelerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Suç tarihinde 12-15 arası yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve anılan maddenin 3. fıkrası gereğince de sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda gösterilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında gözüken hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında bir hukuki sonuç doğurmayacağından, 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a. maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel koşulunun bulunduğu, ayrıca işyeri dokunulmazlığını bozma suçu nedeniyle oluşmuş anılan Yasa maddesinin uygulanmasına engel maddi bir zararın da bulunmadığı gözetildiğinde, sanık hakkında diğer koşullarla birlikte 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçu bakımından hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, ”suça sürüklenen çocuğun geçmişinde sabıkalı olduğu, bir türlü ıslah olmadığı, ıslahın infaz ile sağlanabileceği nazara alınarak hakkında CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile anılan suç bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk R.. T.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş, olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.