Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/9097 E. 2015/8084 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9097
KARAR NO : 2015/8084
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/313089
MAHKEMESİ : Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2007
NUMARASI : 2006/1249 (E) ve 2007/1933 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2010/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
1-)Hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın; aynı Kanun’un 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Ş..’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde öngörülen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye; diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-)Mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemine gelince;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-) Suç tarihi itibariyle mala zarar verme suçunun kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu ve mağdurun da şikayetinin bulunmadığı gözetilerek, TCK’nın 73/4. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-) İşyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından işlendiğinin anlaşılmasına karşın sanık hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
c-)08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve TCK’nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesinin 1. fıkrası ile CMK’nın 231/5. maddesinde öngörülen, hükmolunan cezanın geri bırakılması sınırının iki yıla çıkarılması ve anılan Kanun maddesinin 2. fıkrası ile de CMK’nın 231/14. maddesindeki suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu,
d)Altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın; aynı Kanun’un 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Ş..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gözetilerek istem gibi BOZULMASINA, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.