Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/8374 E. 2016/183 K. 13.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8374
KARAR NO : 2016/183
KARAR TARİHİ : 13.01.2016

Tebliğname No : 6 – 2011/281229
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/02/2011
NUMARASI : 2010/511 (E) ve 2011/132 (K)

SUÇ : Hırsızlık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık M.. E.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık M.. E.. müdafiinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık S.. B.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merciin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 108. maddesinde düzenlendiği, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının hüküm altına alndığı, denetimli serbestlik tedbirinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde “sanık hakkında ayrıca infazın tamamlanmasından sonra başlamak üzere denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, bu süre içinde kendisine rehberlik edecek uzman bir kişi görevlendirilmesine bu kişinin 3 er aylık süreler halinde rapor düzenleyip Mahkememize ibraz etmesine,” karar verilmek suretiyle 5275 sayılı Kanun’un 108/4 maddesine aykırı davranılarak infaz hakimliğinin takdir hakkına müdahale edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. B..’nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının tekerrüre ilişkin kısmından “bu süre içinde kendisine rehberlik edecek uzman bir kişi görevlendirilmesine bu kişinin 3 er aylık süreler halinde rapor düzenleyip Mahkememize ibraz etmesine,” ilişkin bölümün çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.