Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/8221 E. 2015/6087 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8221
KARAR NO : 2015/6087
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/285841
MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2011
NUMARASI : 2010/70 (E) ve 2011/206 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Suça sürüklenen çocuk F.. O.. hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 151/1, 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları için öngörülen cezaların üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının karar tarihi olan 27/04/2011 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk F.. O.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak,suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının DÜŞÜRÜLMESİNE,
B-Suça sürüklenen çocuk S.. Ç.. hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Suç tarihi olan 29.12.2009 günü saat 18.00 sıralarında suça konu tavukları çalan suça sürüklenen çocukların, ertesi gün 07.00 sıralarında tavuklarla giderken kolluk görevlilerince görülmeleri üzerine tavukları caddeye atarak kaçtıklarının ve tavukların kolluk görevlileri tarafından muhafaza altına alınarak müştekiye teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuklar tarafından etkin pişmanlığa dayalı bir iade sözkonusu olmadığından tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 02/03/1994 doğumlu olup suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubu içinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’un 31/3. maddesi yerine, aynı Yasanın 31/2. maddesiyle uygulama yapılması,
2-Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, adli sicil kayıtları dosyaya konulup incelenmeyen ve duruşmadaki iyi halleri nedeniyle cezasında TCK’un 62/1. maddesiyle indirim yapılan suça sürüklenen çocuk hakkında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçları yönünden ”yaşadığı çevre ve yetiştirilme şekli nedeniyle ileride yeniden suç işlemeyeceği biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, mala zarar verme suçu yönünden de mağdurun bir tazminat istemi bulunmadığı gözetilmeden ”suçtan doğan zarar giderilmediğinden” biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeler ile 5271 sayılı CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocukların yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocukların sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, Kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, konut dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar verme suçlarından hükmedilen hapis cezalarının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-d maddesi uyarınca maddenin konuluş amacına uygun düşmeyen şekilde “Kandıra İlçesindeki halkın yoğun olarak bulunduğu pazar yerlerine girmekten yasaklanması” yaptırımına çevrilmesi,
4-Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 177. maddesi uyarınca sosyal çalışma görevlisi görevlendirmelerinde, incelemeyi yapanlara mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından bilirkişilik esasları çerçevesinde tayin edilecek ücretin Cumhuriyet Başsavcılığının suçüstü ödeneğinden ödenmesi gerekirken, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk S.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son. maddesi gereği ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.