Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/7967 E. 2015/6442 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7967
KARAR NO : 2015/6442
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/255884
MAHKEMESİ : Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2011
NUMARASI : 2011/136 (E) ve 2011/248 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde:
Gerekçeli karar başlığında “konut dokunulmazlığını ihlal” şeklinde hatalı yazılan suç adının, “işyeri dokunulmazlığını ihlal” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığı, ancak suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanan hükümde mala zarar verme suçundan hükmolunan adlî para cezasının, doğrudan değil TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince hapisten çevrilen adlî para cezası olduğu ve bu nedenle kesin hüküm niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, mala zarar verme suçu açısından tebliğnamedeki temyiz isteğinin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesindeki düzenlemenin, sadece temyiz incelemesi sonucu bozulan nihaî hükümler açısından uygulanabileceği ve suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hüküm niteliği taşımadığı halde, suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan açıklanması geri bırakılan kararda uygulanmayan TCK’nın 119/1-c maddesinin, sonuç ceza yönünden 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi gözetilerek açıklanan hükümde uygulanması karşı temyiz olmadığından, ayrıca 6352 sayılı Yasa’nın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, suça sürüklenen çocuğa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususu infaz aşamasında re’sen dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre suça sürüklenen çocuk S.. K..’nın temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin kısmen isteme uygun kısmen aykırı olarak ONANMASINA,
B) Hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında iddianamede ve esas hakkındaki mütalaada hırsızlık suçundan TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasının istenmediği anlaşılmakla, CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan anılan maddenin uygulanması suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında fazla cezaya hükmedilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi karşısında, suçun gece işlendiğinden bahisle 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden en üst sınırdan artırım oranının belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk S.. K..’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.