Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/7738 E. 2015/5667 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7738
KARAR NO : 2015/5667
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/274060
MAHKEMESİ : Silvan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2011
NUMARASI : 2007/364 (E) ve 2011/218 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamı itibariyle diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Gerekçeli kararda “sanığın mağdurun ahırına veya konutunun eklentisine girdiğine ilişkin mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği kabul edildiği halde, yazılı şekilde hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmek suretiyle çelişkiye neden olunması,
2-10/07/2010 tarihli kolluk güçlerince düzenlenen olay yeri inceleme raporuna göre, küçükbaş hayvanların alındığı yerin çevresi açık olan iki katlı müstakil evin alt katının ahır olarak kullanıldığı ve buradan alındığının bildirildiğinin anlaşılması karşısında; hayvanların barındığı yerin bu hali ile konutun eklentisi niteliğinde olduğu, hayvanların muhafaza edilmesi için ayrı bir barınak özelliği taşımadığı, eylemin TCK’nın 142/1-b, 116/4. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Yasanın 142/2-g maddesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasanın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı ve bu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüte yol açacak şekilde birden fazla mahkeme ilamının tekerrüre esas alınması,
4-Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet
ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık N.. V.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.