Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/7724 E. 2015/8459 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7724
KARAR NO : 2015/8459
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/265477
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2011
NUMARASI : 2010/1407 (E) ve 2011/583 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Olay günü Mamak Tapu Müdürlüğünde işlem yapmak üzere gelen katılanın içeride bir müddet kaldığı, müdürlükten çıkacağı sırada pantolonun arka cebinde bulunan cüzdanının alındığını fark ettiği, güvenlik kamera görüntülerinin izlenmesi neticesinde düzenlenen 24.11.2010 tarihli Cd Ön İzleme Tutanağına göre; sanıkların katılanın arkasında bulunduğu, bir süre bekledikleri, sanık elinde bulunan poşeti katılanın sağ omuz alt kısmında tuttuğu, katılanın sol tarafa dönmesiyle de katılanın arka cebinden bir şeyler çektiğinin belirtildiği, yargılama aşamasında görüntülere ait Cdnin çözümlenmesi için atanan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise; katılanın banko önünde beklediği sırada arkasındaki üç erkek şahsın katılana çok yakın hareket edip etraflarına bakındıklarının belirtildiği ancak; katılanın cebinden cüzdan çalındığına ilişkin görüntünün bulunduğuna dair bir bilginin yer almadığı gibi dosya içerisinde bulunan fotoğraflandırılmış görüntülerin incelenmesinde de hırsızlık eylemine ilişkin somut bir görüntüye rastlanılmadığı,
24.11.2010 günü Mamak İlçe hükümet konağı içerisinde yakalanan sanıkların üzerinden suça konu cüzdanın elde edilemediği, yakalama tutanağı içeriğinden sanıkların bir arada iken yakalanıp yakalanamadıklarının anlaşılamadığı,
Sanık’ın aşamalarda işlem için tapuda bulunduğunu, sanık ‘in ise nüfus aile beyannamesi almak için nüfus memurluğuna geldiğini, birbirlerini tanımadıklarını savunarak suçlamaları inkar ettiklerinin ve sanık H.. A.. tarafından hükümden sonra 17.01.2013 tarihli dilekçe ekinde fotokopisi sunulan ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim edilen 28.4.2009 günlü sağlık kurulu raporunda sanığa“ madde bağımlılığı ve madde bağımlılığı zemininde tekrar eden duygudurum atakları (tedaviye yanıt vermeyen) antisosyal kişilik bozukluğu” tanısı konulduğunun belirtilmiş olması karşısında;
1-Adı geçen hastaneden sanığın tıbbi dosyaları getirtilerek, sanık Haydar’ın suç tarihinde 5237 sayılı TCK’nın 32/1-2. maddesi gereğince, üzerine atılı suçun anlam ve sonuçlarını algılama veya bu eylemle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığı ya da azalmış olup olmadığı konusunda rapor düzenlettirilmesinden sonra hukuki durumunun saptanmasında zorunluluk bulunması,
2-Mamak İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Tapu müdürlüklerinden sanıkların olay günü işlem yapmak üzere müracaat edip etmediklerinin sorulması,
3-Olay yeri görüntülerine ait Cd’nin yeniden bilirkişi marifetiyle çözümünün yapılarak katılanın pantolunun cebinden cüzdan alınmasına ve sanıkların birlikte hareket ettiklerine ilişkin görüntünün bulunup bulunmadığı hususunun netleştirilmesi, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de ;
4-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 esas, 2015/85 sayılı kararının, hükümde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
5-Sanık Haydar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesiyle yapılan uygulamaya esas alınan Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 8.6.2010 gün, 2010/1202 – 586 esas ve karar sayılı ilamıyla, TCK’nun 86/2. maddesi uyarınca hükmedilen 600 TL adli para cezasının, miktar yönünden kesin nitelikli olup 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. E.. ve H.. A..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.