YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7718
KARAR NO : 2016/1767
KARAR TARİHİ : 16.02.2016
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan CMK’nın 175. maddesi uyarınca iddianame ile açılmış bir kamu davası olmadığından, bu hususta bir karar vermeğe yer olmadığına,
B-Sanıklar K.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık ..’ın adli sicil kaydında bulunan Kozan Sulh Ceza Mahkemesinin 11/04/2007 kesinleşme tarihli, 2002/438 Esas ve 46 Karar sayılı ilamının TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas olduğunun gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,
../…
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına,” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Suça sürüklenen çocuk .. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/3. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık zamanaşımının suçun işlendiği 15/02/2008 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk .. ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE, 16/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.