Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/6864 E. 2015/9735 K. 30.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6864
KARAR NO : 2015/9735
KARAR TARİHİ : 30.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/70313

MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2010
NUMARASI : 2005/55 (E) ve 2010/256 (K)

SUÇ : Hırsızlık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yokluğunda verilen karar sanık Ü.. D..’e Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanık tarafından öğrenme üzerine verildiği anlaşılan 03/12/2010 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmekle, mahkemenin 21/12/2010 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
I- Sanıklar hakkında müşteki Ö.. E..’ye yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Müştekiye ait park halindeki ve kapıları kilitli aracın kapısının zorlanmak suretiyle açılıp düz kontak yapılarak çalınması şeklindeki eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi kapsamında kaldığı halde aynı maddenin (e) bendiyle uygulama yapılması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık M.. B.. ve müdafii, sanık D.. E.. müdafii ve sanık Ü.. D..’in temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında mağdur Hüseyin Aksay ve müşteki Y.. A..’a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 491/ilk-son maddesinde belirtilen suçlar için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Yasa’nın 102/4, 104/2. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı eyleme uyan 142/1-b, 143/1. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasa’nın 7/2, 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Yasa’nın 102/4, 104/2. …/..
maddeleri uyarınca hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suçun işlendiği 02/01/2005 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. B.. ve müdafii, sanık D.. E.. müdafii ve sanık Ü.. D..’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
III- Sanıklar hakkında mağdurlar Y.. G.. ve M.. Ç..’e yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde ise;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurlara ait park halindeki ve kapıları kilitli araçların kapılarının zorlanmak suretiyle açılıp düz kontak yapılarak çalınması şeklindeki eylemlerin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi kapsamında kaldığı halde aynı maddenin (e) bendiyle uygulama yapılması,
2-Sanık M.. B..’nin 10/01/2005 tarihli sorgusu sırasında mağdur Y.. G..’nin aracını saat 21:30 sıralarında çaldıklarını beyan etmesi, suç tarihinde güneş batış saatinin 16:47 olması ve bu şekilde suçun geceden sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143/1. maddesi gereğince uygulama yapılmaması,
3-Mağdur Y.. G..’ye yönelik eylem bakımından; sanık M.. B..’nin şüphe üzerine aracın jant ve lastikleri ile birlikte yakalandığında atılı suçu ikrar ederek suça konu aracı emaneten bıraktığı yeri gösterdiği, bir gün sonrasında da aracın aküsünü sattığı yeri göstererek teminini sağladığı, mağdurun da aracını tam olarak teslim aldığını ve şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, soruşturma aşamasında gerçekleşen tam iade nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Mağdur M.. Ç..’e yönelik eylem bakımından; sanık M.. B..’nin şüphe üzerine yakalandığında atılı suçu ikrar ederek mağdura ait aracın aküsünü sattığı yeri göstererek teminini sağladığı, ancak oto teybinin bulunamadığı ve buna ilişkin zararın giderilmediğinin anlaşılması karşısında, soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı mağdurdan sorularak sonucuna göre, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. B.. ve müdafii, sanık D.. E.. müdafii ve sanık Ü.. D..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesi uyarınca kazanılmış hakların gözetilmesine, 30/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.