Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/6345 E. 2015/7854 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6345
KARAR NO : 2015/7854
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/200632

MAHKEMESİ : İzmir 5. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2011
NUMARASI : 2010/257 (E) ve 2011/130 (K)

SUÇ : Hırsızlık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk L.. E.. hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının hüküm tarihi olan 17/03/2011 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk L.. E.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk P.. Ü.. hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamı, 03/04/2010 tarihli yakalama tutanağına göre, suça sürüklenen çocukların müştekinin işyerindeki telefonunu çaldıktan sonra, olay mahallinde görevlerini ifa eden ekibi görünce sokak içine hızla girmeleri ile şüphe üzerine kolluk görevlilerince takip edildikleri, kaçarken müştekiye ait telefonu sokak içinde bir yere attıkları, takip edilmediklerini düşünerek geri döndükleri ve attıkları yerden telefonu çıkardıklarında suça sürüklenen çocuk Lütfi’nin yakalandığı, bir süre daha kovalanması neticesinde suça sürüklenen çocuk Polat’ın da akabinde yakalandığı, suça konu telefondaki son arama kayıtlarından müştekiye ulaşıldığı somut olayda; kesintisiz bir takibin bulunmadığının anlaşılması karşısında, eylemin tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre suça sürüklenen çocuklar müdafiinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yapılan yargılama giderlerinin, suça sürüklenen çocuktan “payı oranında” alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yargılama giderleri ile ilgili bölümde yer alan ”müteselsilen” ibaresi çıkarılıp, yerine “payları oranında” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.