Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/6215 E. 2015/7855 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6215
KARAR NO : 2015/7855
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/192846
MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2011
NUMARASI : 2010/220 (E) ve 2011/147 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süreleri ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Sanık hakkında mağdurlar K.. B.. ve B.. Ö..’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Olay tarihinde parkta uyumakta olan mağdurlara hissettirmeden pantolon ceplerinde bulunan cüzdanlarını alıp, mağdur Bayram’ın cüzdanında bulunan 120 TL para ile mağdur Kubilay’ın cüzdanında bulunan sürücü belgesini aldıktan sonra cüzdanları olay yerine bırakıp kaçan sanığın eyleminin TCK’nın 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında her iki mağdura yönelik eylemler nedeniyle TCK’nın 142/2-b. maddesiyle uygulama yapılması,
2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Sanığın tekerrüre esas alınan Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 13.03.2008 tarihli, 2005/866 esas ve 2008/130 karar sayılı ilamı ile tayin olunan doğrudan 1.000 lira adli para cezasının miktarı itibariyle 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5213 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanun’un 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’ nun 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,

B) Sanık hakkında mağdur A.. D..’e yönelik hırsızlık suçuna teşebbüs eyleminde
kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
1- Mağdur A.. D..’in soruşturma aşamasında alınan kolluk ifadesinde, birlikte parkta uyudukları arkadaşlarının sabah uyandıklarında yanlarına atılmış haldeki cüzdanları olduğunu ve kendi eşofmanı içerisinde tuttuğu cüzdanının da valizinin kenarına atılmış olduğunu, ancak içerisinden bir şey alınmadığını söylediği halde, kovuşturma aşamasında istinabe yoluyla alınan 23.07.2010 tarihli ifadesinde, diğer arkadaşlarının cüzdanları alınmasına rağmen, kendi cüzdanı valizinde olduğu için sanık tarafından alınmadığını söylediği anlaşıldığından, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından; aşamalarda verdiği ifadeler kendisine okunup mağdur Alp’e diyecekleri sorularak ifadeler arasındaki çelişkinin giderilmesi ve gerektiğinde diğer mağdurlar Kubilay ve Bayram’a da sabah uyandıklarında mağdur Alp’in cüzdanını valiz kenarına atılmış durumda görüp görmedikleri hususu kendilerinden sorularak tespit edilmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek, mağdur A.. D..’e yönelik eylemin sübutu açısından sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Olay tarihinde parkta uyumakta olan mağdura hissettirmeden eşofman cebinde bulunan cüzdanını alıp, içerisinde bir şey bulamayınca cüzdanı olay yerine bırakıp kaçan sanığın eyleminin TCK’nın 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında bu mağdura yönelik eylem nedeniyle TCK’nın 142/2-b. maddesiyle uygulama yapılması,
b)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
c)Sanığın tekerrüre esas alınan Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 13.03.2008 tarihli, 2005/866 esas ve 2008/130 karar sayılı ilamı ile tayin olunan doğrudan 1.000 lira adli para cezasının miktarı itibariyle 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5213 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanun’un 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’ nun 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. K..’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.