Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/6147 E. 2015/8457 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6147
KARAR NO : 2015/8457
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/185793
MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/02/2011
NUMARASI : 2010/101 (E) ve 2011/24 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık C.. E.. hakkında her üç mağdura yönelik konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde :
Sanığın daha önce tekerrüre de esas alınan kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu bu nedenle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 51. maddenin uygulanmasına karar verilmeyeceği anlaşıldığından; tebliğnamedeki sanık hakkında bozma isteyen iki no’lu düşünce benimsenmemiştir.
6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerekirken sanığa yükletilmesi hususu ile Anayasa Mahkemesi’nin hüküm tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 esas, 2015/85 sayılı kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre; sanık C.. E.. müdafiinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar H.. E.. hakkında her üç mağdura yönelik hırsızlık ,konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme; sanık C.. E.. hakkında her üç mağdura yönelik hırsızlık ve mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk O.. U.. hakkında her üç mağdura yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Suça sürüklenen çocuk O.. U.. ‘un daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu bu nedenle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyeceği anlaşıldığından; tebliğnamedeki suça sürüklenen çocuk hakkında bozma isteyen iki no’lu düşünce benimsenmemiş,
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-14.12.2009 tarihli olay yeri inceleme raporunda mağdur Gülüzar’ın kilerinin kapısının kilitli olmadığı gibi üzerinde herhangi bir zorlama ve hasar emaresinin de bulunmadığının belirtildiği, mağdurun da kolluk ifadesinde kilitli olmadığı için kapıda kırığın bulunmadığını ifade ettiği; tüm mağdurların celse arası şikayetten vazgeçtiklerini bildiren dilekçe sundukları bu nedenle duruşmada dinlenmediklerinin anlaşılması karşısında; tüm mağdurların duruşmaya davet edilip mağdur Gülüzar’a suça konu kilerin kapısında olay nedeniyle oluşan bir hasarın bulunup bulunmadığı ve yine tüm mağdurlara hırsızlık ve mala zarar verme eylemleri nedeniyle oluşan zararlarının karşılanıp karşılanmadığı; karşılanmış ise hangi aşamada tazmin edildiği de sorularak sonucuna göre mağdur G.. U..’a yönelik mala zarar verme suçunun oluşup oluşmadığı ile sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK ‘nın 168. maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi zorunluluğu ,
2-Daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanık H.. E.. hakkında; 5237 sayılı TCK’nun 62. maddesinin uygulanması sırasında yargılama sürecindeki davranışları olumlu olarak değerlendirilip cezalarından indirim yapılırken; sanık hakkında dosyaya yansıyan kişisel özellikleri , yargılama sürecindeki tavırları nedeniyle yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşmadığından bahisle çelişkili şekilde ve hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından doğan zararların giderilip giderilmediği araştırılmadan, konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden de somut zararın oluşmadığı göz ardı edilerek hırsızlık suçunda 5237 sayılı TCK’nın 51 ve 5271 sayılı CMK.nun 231/5. maddesi ile mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarında CMK’nun 231/5. uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk O.. U.. hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan ve aynı Kanun’un 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi gösterilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Suça sürüklenen çocuk O.. U..’u savunmak üzere soruşturma ve kovuşturma aşamasında avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
5-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 esas, 2015/85 sayılı kararının, sanıklar yönünden hükümde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
III-Suça sürüklenen çocuk O.. U.. hakkında mağdurlar .. yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1 ve 31/2. maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının hüküm tarihi olan 02.02.2011 ‘den inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk O.. U.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.