Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/5971 E. 2015/7705 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5971
KARAR NO : 2015/7705
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/40086
MAHKEMESİ : Manyas Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/07/2010
NUMARASI : 2009/128 (E) ve 2010/72 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut
dokunulmazlığının ihlali

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanıklar A.. Ş.., Ç.. Ö.. ve Ö.. B.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar A.. Ş.. ve Ç.. Ö..’ın eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/2 maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezaların üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 4 yıllık dava zamanaşımının, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk Ö.. B..’nın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/3 maddelerinde düzenlenen mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımı süresinin hüküm tarihi 06.07.2010 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. Ş.., Ç.. Ö.. ve Ö.. B.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
B- Sanıklar A.. Ş.., Ç.. Ö.. ve Ö.. B.. hakkında ise konut dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz itirazlarına gelince;
1- Sanıkların eylemleri gerçekleştirme zamanının kesin olarak tespit edilememesi karşısında, eylemlerin gece işlendiğine dair delillerin neler olduğu da kararda gösterilmeden, TCK’nın 143, 116/4. maddeleri ile uygulama yapılması,

2- Sanıklar Ç.. Ö.. ve Ö.. B..’nın üzerilerine atılı suçları işledikleri yolunda olay yerinde ele geçen parmak izi sebebiyle tespit edilip yakalanan sanık A.. Ş..’in atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanları dışında somut kanıtlar gösterilmeden yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçunda da maddi zararın söz konusu olmadığı nazara alınmadan yazılı şekilde ”zararın tamamen giderilmediği” biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
5- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu bulunan ve hakkında mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuklar hakkında anılan Yasanın 5/1. maddesinin (a) bendinde yazılı danışmanlık tedbirine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
a- Sanık Ç.. Ö.. hakkında ek savunma hakkı verilmeden TCK’nın 119/1-c maddesi uyarınca ceza verilmek suretiyle CMK’nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
b- Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda yer alan sanık Ç.. Ö..’ın 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi gereğince “İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığının” tespiti yönünde uzman hekim raporu alınmaksızın dava açılıp, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
c- CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük sanıklar Ç.. Ö.. ve Ö.. B..’ya yargılamanın yapıldığı mahkeme tarafından zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması,
d- Suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 50/1-c maddesi gereğince belirlenen seçenek tedbirinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının kısmen ya da tamamen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. Ş.., Ç.. Ö.. ve Ö.. B.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.