Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/4851 E. 2015/7805 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4851
KARAR NO : 2015/7805
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/119805
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2010
NUMARASI : 2008/718 (E) ve 2010/720 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık H.. K..’un gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılmakla, temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilmiştir.
I-Suça sürüklenen çocuk S.. Ö.. hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre suça sürüklenen çocuk S.. Ö.. ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Sanıklar H.. K.. ve H.. D.. hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal; suça sürüklenen çocuk S.. Ö.. hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay günü gece saat 01:30 sıralarında devriye gezen polis ekibini gören sanıkların kaçmaya başlaması üzerine kovalamaca sonucu sanık H.. D..’nun yakalandığı, diğer iki sanığın yakalanamadığı, H.. D..’nun elinde bulunan poşet içinde 129 TL madeni para bulunduğunun görüldüğü, hırsızlıktan herhangi bir ihbarın yapılmaması nedeniyle sanığın serbest bırakıldığı, sabah 07:30 sıralarında müştekinin işyerinden hırsızlık yapılarak 239 TL paranın çalındığının belirlenmesi üzerine yakalanan sanığın bu kez hırsızlık yaptığını kabul ederek, çalınan paralardan 129 TL’nin soruşturma aşamasında müştekiye iade edilmesini sağladığının anlaşılması karşısında, müştekinin sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçu açısından TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Hırsızlık suçu nedeniyle yapılan uygulamada temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, suçun gece işlenmesi nedeniyle TCK’nın 143. maddesi gereğince artırım yapılırken yasal ve yeterli gerekçe göstermeden en üst oranda artırım yapılması,
3-Suç tarihi itibariyle sanıklar H.. K.. ve H.. D..’nun 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil eden geçmiş hükümlülükleri ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz kişiliklerinin bulunmaması, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun niteliği gereği bir zarardan da söz edilemeyeceği anlaşılmakla, zarar giderilmediğinden bahisle sanıklar hakkında CMK’nın 231/6. maddesi uyarınca diğer şartlar değerlendirilmeksizin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-TCK’nın 51. maddesinde öngörüldüğü üzere, sanıklar H.. K.. ve H.. D..’nun daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmaları, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdikleri pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede oluşan kanaat gösterilmeden, suç tarihi itibariyle geçmiş hükümlülüğü bulunmayan sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerde “suç işlemekteki kararlılığı, müştekinin zararını gidermemiş olması birlikte değerlendirildiğinde” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile sanıklar hakkında verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
5-Anayasa Mahkemesinin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015 85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk S.. Ö.. ve müdafii ile sanıklar H.. K.. ve H.. D..’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.