Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/4775 E. 2015/8419 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4775
KARAR NO : 2015/8419
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/140874
MAHKEMESİ : Mersin 1. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2011
NUMARASI : 2011/68 (E) ve 2011/63 (K)

SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların niteliği, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1) Suça sürüklenen çocuklar hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre suça sürüklenen çocuklar A.. İ.. ve Z.. Ö.. müdafiilerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2) Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza belirlenirken madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bir suçtan dolayı TCK’nın 61.maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanun’un 3.maddesinin birinci fıkrasındaki “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır. Temel ceza belirlenirken gösterilen gerekçelerin, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle uyumlu olması gerekir. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme yetkisi
hakime ait ise de, bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması, bu bağlamda suçun işleniş şekli, zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu gibi hususların göz önünde tutulmasının yanında gösterilen gerekçelerin birbiriyle çelişmemesi ve dosya ile uyumlu olması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanıkların, gece saat 03:00 sularında müştekiye ait işyerinin demir korkuluklarını kırarak içeri girdikleri, işyerinden sekiz adet müzik aletini çaldıkları olayda, 5237 sayılı TCK’nın 61.maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri göz önünde bulundurularak mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarında, temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, benzer gerekçelerin bu kez aleyhe değerlendirilerek hırsızlık suçu nedeniyle kurulan hükümde temel cezanın alt sınırdan ayrılarak belirlenmesi suretiyle çelişkili hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar A.. İ.. ve Z.. Ö.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.