YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4669
KARAR NO : 2015/8339
KARAR TARİHİ : 03.12.2015
Tebliğname No : 6 – 2011/134185
MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2009
NUMARASI : 2008/479 (E) ve 2009/406 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Suça konu müştekiye ait araç kullanımındayken yakalanan R.. P.. isimli şahsın yakalandıktan sonra ve sorgusu sırasında Nasuh oğlu, 1965 doğumlu olduğuna dair kimlik ibraz ederek ifade verdiği ve bu kimlik bilgileri olan şahıs hakkında kamu davası açıldığı, tutuklu bulunduğu sırada mahkemede savunma yapan şahsın yine aynı kimlik bilgilerini kullanarak beyanda bulunduğu, şahsın 04/12/2008 tarihli celsede tahliye edildiği, 09/04/2009 tarihli kararın adı geçen ve başka suçtan Silivri 6 nolu Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu anlaşılan şahsa 10/05/2010 tarihinde kalemde elden tebliğ edildiği ve şahsın kararı 14/05/2010 tarihinde temyiz ettiği, dosya temyiz aşamasındayken oğlu, 1965 doğumlu R.. P.. isimli şahıs dilekçe göndererek yıllardır nüfus cüzdanını kullanarak suç işleyen kişinin kendisi değil; oğlu, 1960 doğumlu olan amcasının oğlu R.. P.. olduğunu, dosyadaki temyiz dilekçesini dahi onun yazdığını, kendisine ise onama talepli tebliğname geldiğini, benzer olaylarda hakkında bir çok beraat kararı verildiğini beyan ettiği ve karar örneklerini dilekçesine eklediği, dosyanın tetkikinde; araçla birlikte yakalanan şahsın 05/08/2008 tarihinde on parmak basım izlerinin alındığı ve parmak izleri alınan şahsa ait suç kayıt sicilinin çıkartıldığı, kayda göre ise 1078031 kayıt sicil nolu R.. P..’in 16 adet suç kaydının bulunduğu, ancak şahsın baba adının , doğum tarihinin de 1960 olduğunun anlaşılması karşısında; alınan on parmak basım izlerinin kime ait olduğunun, şahıslardan yeniden parmak izleri alınması ve ayrıca kimlik tespit formu üzerindeki fotoğraftan da teşhis yapılması suretiyle araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Hırsızlık suçu bakımından; Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
b-Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
c-Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçu bakımından ise; hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık R.. P..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.