Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/4246 E. 2015/6443 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4246
KARAR NO : 2015/6443
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2012/319465
MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2010
NUMARASI : 2007/1699 (E) ve 2010/691 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Sanık Ş.. G.. hakkında “hırsızlık” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Adlî emanetin 2008/108 sırasında kayıtlı eşya hakkında mahallinde karar verilebileceğinden ve ayrıca konut dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı anlaşılmakla; tebliğnamedeki bu hususlara ilişkin bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmolunan temel cezadan TCK’nın 119/1-c. maddesi uyarınca 1 kat artırım yapılırken hesap hatası sonucu 12 ay yerine 1 yıl hapis cezasına hükmedilmiş ise de, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında yapılan indirimle hükmolunan sonuç cezanın doğru hesaplandığı ve bu yanlışlık sonuca etkili görülmediğinden, bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyları dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmelerine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ş.. G.. ve H.. B..’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından

”TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine ‘‘Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin ”a,b,d,e” ve c bendindeki kendi altsoyları dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları cezalarından koşullu salıverilmelerine kadar yoksun bırakılmalarına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B)Sanık Ş.. G.. hakkında “mala zarar verme” suçundan kurulan mahkümiyet hükmünün incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mağdurun kovuşturma aşamasında sunduğu 19.02.2008 havale tarihli dilekçesinde, sanık yakınları tarafından 23.01.2008 tarihli oturumdan sonra zararlarının karşılandığını söyleyerek sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği ve hırsızlık suçundan verilen cezadan da TCK’nın 168/2. maddesi gereği indirim yapıldığı halde, sanıklar hakkında mala zarar verme suçu açısından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
C) Sanık H.. B.. hakkında “hırsızlık”, “konut dokunulmazlığını ihlal” ve “mala zarar verme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanığın soruşturma aşamasında üzerine atılı hırsızlık suçundan tutuklanarak kovuşturma aşamasında 19.02.2008 tarihli oturumda salıverilmesine karar verildiği halde, UYAP kayıtlarına göre, bu suçtan salıverildikten sonra da aynı yargı çevresi içerisindeki Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda başka bir suçtan hükümlü bulunmaya devam ettiği ve duruşmadan bağışık tutulması konusunda bir istemi de olmamasına rağmen, cezaevinden getirtilmeden yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 193/1. ve 196/1. maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ş.. G.. ve H.. B..’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanık H.. B.. yönünden başkaca yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.