Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/3859 E. 2015/6040 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3859
KARAR NO : 2015/6040
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2012/305309
MAHKEMESİ : Körfez 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2006
NUMARASI : 2005/521 (E) ve 2006/169 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Olay gecesi oturma odası penceresinin sert bir cisimle zorlanarak açılması suretiyle müştekinin ikametine girildikten sonra, yatak odasında bulunan çeyiz sandığı kapağının kırılarak açılması ve ikametten hırsızlık yapılması şeklinde gelişen olayda; kolluk görevlileri tarafından düzenlenen görgü ve tespit tutanağına göre, oturma odası penceresinde sert cisim izleri olduğu, çeyiz sandığı kapağının da kırık halde olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından; oturma odasının pimapen penceresinin niteliği itibariyle sağlam ve muhkem olduğu, bu nedenle sanığın eyleminin 765 sayılı TCK’nın 493/1. maddesi kapsamında olduğu değerlendirildiğinden, bu hususta araştırma yapılmasına dair tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5252 sayılı Yasa’nın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı, 5237 sayılı TCY’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile, 765 sayılı TCY’nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, eylemin 5237 sayılı Yasa’nın 142/1-b, 143. maddesinde belirtilen hırsızlık suçunun yanı sıra, anılan Yasa’nın 151/1 ve 116/1-4. maddelerindeki mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını da oluşturduğu, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları açısından TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereği zaman aşımı sürelerinin dolduğu da gözetilerek sonucuna göre lehe yasanın tespiti gerekirken bu konuda yeterli değerlendirme ve uygulama yapılmaması, sonuç cezanın açıkça sanık lehine olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin 765 sayılı TCK’nın 493/1. maddesine uyduğu gözetilmeden, 492/1. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık B.. Ç.. ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.