Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/3849 E. 2015/9309 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3849
KARAR NO : 2015/9309
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2012/315265

MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/05/2006
NUMARASI : 2004/583 (E) ve 2006/316 (K)

SUÇ : Hırsızlık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların süresi, niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar Murat ve Orhan’ın, olay gecesi saat 3.30 sıralarında mağdura ait dükkanın muhkem kepengini kesip içeriden 84 TL para aldıkları, ihbar üzerine olay yerine gelen polisler tarafından marketten çıkarken görülen sanıkların kovalamaca sırasında olay yerine yakında park halinde bulunan sanık Emre’nin temin ettiği babasına ait araca bindikleri, ancak çıkmaz sokağa girince araçtan inip kaçmaya devam ettikleri, aldıkları parayı kaçarken yola attıkları, böylece icra hareketlerini tamamlayıp neticeyi alamadıkları ve eylemin tam teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, haklarında 765 sayılı TCK’nın 62. maddesi yerine, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca indirim yapılması, sanıkların eylemi üç kişi işlediklerinin anlaşılması karşısında 765 sayılı TCK’nın 493/1-son. maddesinin tatbik edilmemesi, sanık tekerrüre esas sabıka kaydı bulunmasına karşın hakkında 81. maddesinin uygulanmaması ve adı geçen sanığın mükerrir olmasına karşın hakkında 522. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından ;
5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün maddelerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, lehe olan yasanın buna göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması uygulama açıkça sanıklar lehine olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar hakkında, “tekrar suç işlemeyecekleri yönünde kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle 647 sayılı Yasanın 6. maddesindeki erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, aynı gerekçenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
. ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesi uyarınca da aranan şartlardan olduğunun, ayrıca sanık sabıkalarının da olduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmış; sanık hakkında bu nedenle bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
I-Sanık E.. G.. ve O.. Ö.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık E.. G.. ve sanık O.. Ö..’ün temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin kısmen isteme uygun kısmen aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık M.. Y.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/1135 Esas, 2003/110 Karar sayılı hükümlülüğünün suç tarihinden sonra, 11/10/2004 tarihinde infaz edilmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Y..’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hükümden, 765 sayılı TCK’nın 81/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak, sonuç cezanın 4 ay olarak belirlenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.