Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/3442 E. 2015/5808 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3442
KARAR NO : 2015/5808
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2010/297063
MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/07/2010
NUMARASI : 2010/219 (E) ve 2010/641 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Suça sürüklenen çocuk V.. S.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar, türü ve hüküm tarihine göre; hükmün 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasanın 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince temyizi mümkün olmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk V.. S.. müdafiinin temyiz isteğinin aynı Kanunun 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- Sanık R.. U.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık R.. U.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili kısım çıkartılarak yerine ‘‘Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve aynı Yasanın 53/3. maddesi gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışında kalan haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK’nın 53/3. maddesi gözetilerek aynı Yasanın 53/1-c maddesi gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Suça sürüklenen çocuk V.. S.. ve sanık R.. U.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
1-İddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan 5271 sayılı CMK.’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ek iddianame de düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğa ve sanığa ek savunma hakkı tanınarak bu suçlardan dolayı da cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
2-5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesinin “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilmez” hükmü gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk V.. S.. tarafından ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk V.. S.. müdafiinin ve sanık R.. U.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.