Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/3222 E. 2015/4751 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3222
KARAR NO : 2015/4751
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2011/45114
MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2010
NUMARASI : 2010/742 (E) ve 2010/1520 (K)
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını
İhlal

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık N.. Y.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Her ne kadar sanık N.. Y.. hakkında kurulan hükümler Av. G.. O.. tarafından temyiz edilmiş ise de; müdafiinin soruşturma aşamasında sanığın sorgusunda bulunduğu, kovuşturma aşamasında vekaletnameli Av. Mustafa Yıldırım’ın müdafiilik görevini yaptığı, sanık adına duruşmalarda yer almadığı gibi temyiz isteminin süresinde yapılmadığı anlaşılmakla, temyiz isteminin 1412 Sayılı CMUK’ nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B-Sanıklar Ş.. A.. ve R.. A.. hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık Ş.. A.. hakkında sonuç cezaları aynı olan iki farklı mahkemenin ilamları tekerrüre esas alınmış ise de, bunlardan bir tanesinin tekerrüre esas alınması gerektiği hususu, infazda gözetilmesi olanaklı olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık R.. A.. ve sanık Ş.. A.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle
BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanıklar Ş.. A.., R.. A.. ve H.. C.. hakkında hırsızlık ve sanık H.. C.. hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dosya kapsamı itibariyle diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-03/06/2010 tarihli yer gösterme ve muhafaza altına alma tutunakları içeriğine göre sanıklar R.. A.. ve Neşet Yıldım’ın yer göstermesi sonucunda çalınan eşyaların büyük bir çoğunluğunun katılana soruşturma aşamasında iade edildiğinin anlaşılması karşısında; katılan Yusuf’a kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı sorulduktan sonra sanıklar hakkında, TCK’nın 168/3-4. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği hususunun gözetilmemesi,
2-Sanıklar Ş.. A.. ve R.. A..’nın, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde uygulama yapılması,
3-Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar N… Ra…. işyeri duvarını delerek hırsızlığa konu malzemeleri alıp bir yere yığdıktan sonra, sanık Şerif’in araması ile olay yerine aracı ile gelen sanık Hasan’ın, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarına nasıl katıldığı açıklanmadan, bu suçlara da yardım eden sıfatı ile iştirak ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
4-Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık H.. C.. hakkında, 5237 Sayılı TCK’ nın 53/1-3. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Sanık Ş.. A.. hakkında sonuç cezaları aynı olan iki farklı mahkemenin ilamlarından sadece bir tanesinin TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınması gerektiği hususunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ş.. A.. ve H.. C.. müdafii ile sanık R.. A..’nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 325. maddesi uyarınca 1. bentdeki bozmadan sanık N.. Y..’ın yararlandırılmasına, 05/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.