Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/3154 E. 2015/5139 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3154
KARAR NO : 2015/5139
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2010/336370
MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2010
NUMARASI : 2010/153 (E) ve 2010/451 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın soruşturma aşamasında alınan beyanında, olay günü 15.00 sıralarında evin pencerelerini kapatıp kapısını kilitleyerek evden ayrıldığını, aynı gece 22.00 sıralarında eve döndüğünde hırsızlığı farkettiğini belirttiği, 13.04.2010 tarihli oturumda alınan beyanında ise, evine 21.00-21.10 sıralarında döndüğünü ifade ettiği, sanık R.. Ç..’in 13.04.2010 tarihli oturumda alınan savunmasında, olay akşamı 20.30-21.00 sıralarında eve girdiğini belirtmesi karşısında; uyap kayıtlarına göre, yaz saati uygulaması da gözetilerek suç tarihinde güneşin saat 20.00’de batıp, gece vaktinin 21.00’de başladığı anlaşılmakla, dosya kapsamına göre sanıkların hangi saatlerde müştekiye ait eve girdiğinin, dolayısıyla suçun işlendiği zaman diliminin kesin olarak bilinmemesi nedeniyle “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca eylemin gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden ve suçun gece işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde gösterilmeden, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesiyle artırılması, yine işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken anılan Kanun’un 116/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, aynı yasanın 116/4. maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle fazla cezalara hükmolunarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ek iddianame de düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, sanıklara ek savunma hakkı tanınarak bu suçtan da cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle, dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
3-Birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığını bozma suçunu işleyen sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Olaydan sonra başka hırsızlık olayları sebebiyle yakalanan sanık R.. Ç..’in diğer sanıklar ile birlikte katılana ait evden Sony marka 82 ekran LCD Tv ve bilgisayar çaldıklarını ve eşyaların sanık E.. D..’a ait evde olduğunu ifade edip adres belirtmesi üzerine sanık E.. D..’a ait evde yapılan arama sonucu katılana ait evden çalınan Sony marka LCD TV’nin bulunarak kolluk görevlilerince katılana teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; TCK’nın 168/4. maddesi uyarınca katılandan kısmi geri vermeye rızası bulunup bulunmadığı sorulmak suretiyle sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihlerine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, aynı maddenin c bendindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyumluğa ait bir hizmetten bulunmaktan koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,
6-5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca, yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20,00 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, sanıkların paylarına düşen 2,82’şer TL tutarındaki yargılama giderlerinin sanıklardan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. D.. ve müdafii ile sanıklar R.. Ç.. ve Ç.. Y..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.