Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/19154 E. 2015/8603 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19154
KARAR NO : 2015/8603
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Tebliğname No : 2 – 2015/267923
MAHKEMESİ : Erzurum 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2015/198 (E) ve 2015/324 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala
zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, sanığın mağdur yönelik hırsızlık suçu nedeniyle kurulan hükme yönelik ve aleyhe olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında tüm mağdurlara karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesinde,
Anayasa Mahkemesinin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günü, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık Y.. K.. müdafiinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık hakkında tüm mağdurlara karşı işyeri dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesine gelince,
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Hırsızlık suçundan kurulan hükümler yönünden, 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı
kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK’nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve

üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir, ancak Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nun 34, 230 ve 289/9. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu, yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın mağdur M.. G..’in işyerinde hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kalması, diğer mağdur S.. K..’nın dükkanından sadece 1 adet makas çalması, mağdur Muhammed Kürşat Kılbaş’ın marketinden 700 TL değerinde sigara ve 40 TL para çalması ve atılı suçları ikrar etmesi karşısında, yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile teşdiden cezalar verilmesi
b-Geceleyin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerde sadece TCK’nın 116/4. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, önce TCK’nın 116/2. maddesi uyarınca teşdiden 9 ay hapis, daha sonra 116/4. maddesi uyarınca teşdiden 2 yıl hapis cezasının belirlenmesi suretiyle hükümlerde karışıklığa yol açılması,
c-5237 Sayılı TCK 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin, suçun tamamlanmış olması halinde uygulanacağı gözetilmeden, sanığın mağdur M.. G..’e karşı hırsızlık eylemi teşebbüs aşamasında kaldığı halde, sanık hakkında TCK 168. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
d-5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinde düzenlenen değer azlığı kavramı, suçun işleniş şekli ile olayın özelliği dikkate alınarak, failin kast ve iradesini değer olarak az olan eşyaya özgülemesi, kastının ne bulursa almaya yönelik olmaması veya daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar almış olmakla birlikte, alınan bu şeyin değerinin de cezadan indirim yapılmasını gerektirecek şekilde gerçekten az olması hallerinde yasal ve yeteli gerekçeleri açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği, somut olayda ise, sanığın mağdur S.. K..’ya ait kuaförden 1 adet makas çalması eyleminde, hırsızlık suçunun işleniş biçimine ve çalınan eşyanın bilinen değerine göre TCK’nın 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
e-Anayasa Mahkemesinin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günü, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık Y.. K.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.