Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/18092 E. 2015/5253 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/18092
KARAR NO : 2015/5253
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

Tebliğname No : 6 – 2012/230438
MAHKEMESİ : Gölcük Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2008
NUMARASI : 2007/99 (E) ve 2008/77 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24.04.2012 tarih ve 2011/6-410 Esas, 2012/170 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK’nın 232/6 ve 34/2. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesine göre kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şekli kuşkuya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerektiği halde sanık U.. S..’un yüzüne karşı, sanık R.. Y..’in ise yokluğunda verilen hükümde temyiz süresinin ne zaman başlayacağı bildirilmeyerek yanılgıya sebebiyet verildiğinden temyiz talepleri süresinde kabul edilerek ve mahkemenin sanık R.. Y..’in temyiz talebinin reddine dair 03/02/2012 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
I- Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktar ve türü ile hüküm tarihine göre; hükümlerin 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasanın 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince temyizi mümkün olmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince sanıklar U.. S.. ve R.. Y..’in temyiz isteğinin aynı kanunun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- Sanıklar hakkında katılan R.. Y..’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Katılanın zararının giderilmemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanıklar U.. S.. ve R.. Y..’in temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA,
III- Sanıklar hakkında mağdurlar M.. F.., K.. E.., müşteki M.. Y.. ve katılan M.. K..’a yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Diğer sanık M.. Y..’ın devriye görevi yapan kolluk görevlilerini görünce kaçması nedeniyle şüphe üzerine yakalanıp neden kaçtığı kendisinden sorulduğunda henüz olaydan haberi ve resmi merciilere müracaatı bulunmayan katılan ve müştekiye ait işyerlerine yanında bulunan sanıklar U.. S.. ve R.. Y.. ile birlikte girerek bozuk para çaldıklarını ikrar ettiği ve üzerlerinden çıkan 30,75 TL parayı çaldıkları işyerlerini gösterdikleri, bu şekilde daha sonraki müracaatında yaklaşık 10 TL bozuk parasının çalındığını beyan eden müşteki M.. Y..’a parasının eksiksiz şekilde iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, soruşturma aşamasında gerçekleşen iade nedeniyle bu müştekiye yönelik hırsızlık suçu bakımından sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi;
2-Katılan M.. K..’a yönelik hırsızlık suçu bakımından ise; katılanın yaklaşık 30 TL parasının çalındığını beyan etmesine karşın 20,75 TL’nin kendisine iade edildiği ve kalan kısma ilişkin zararın ise giderilmediği anlaşılmakla; katılandan soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Mağdur K.. E..’ın işletmeciliğini yaptığı, giriş kapısı bulunmayan pasajın içerisindeki umumi tuvaletin işyeri olarak kabul edilmesine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği halde yazılı şekilde işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi,
4-Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek, hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar U.. S.. ve R.. Y..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.