YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14264
KARAR NO : 2016/4501
KARAR TARİHİ : 24.03.2016
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Müştekinin çalınan aracının olay yerinden farklı bir bölgede terk vaziyette bulunmuş olması dikkate alındığında, sanık hakkında koşulları bulunmadığı halde TCK’nın 146. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
5271 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesi gereğince, çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu cezanın hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuk … hakkında adli para cezası verilmesine ilişkin kısımdaki “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” cümlesinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleriyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmedilen 1320 TL adli para cezasının miktar ve türüne göre, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince, miktar itibariyle temyizi mümkün değilse de; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.11.2014 tarih ve
Esas .. Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; tek bir fiille birden fazla suçun oluştuğu durumlarda en ağır cezayı gerektiren suçtan değil de her iki suçtan da ayrı ayrı hüküm kurulduğu durumlarda, suçlardan birisi için kurulan hükümdeki sonuç ceza kesinlik sınırı içinde kalsa dahi, adaletli ve doğru sonuca ulaşabilmesi için her iki suçtan kurulan hükümlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği,
Mala zarar verme suçunun hırsızlık suçu ile birlikte işlendiği ve hırsızlık suçunun unsuru niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında; mala zarar verme suçundan verilen hükmün de temyiz edilebilir nitelikte olduğu belirlenerek yapılan incelemede ;
Katılana ait aracı çalmak için suça sürüklenen çocuk tarafından aracın kapısı bıçakla zorlanarak açıldığı ve çalındıktan sonra hasarlı vaziyette terkedildiği,zarar verilen otomobilin aynı zamanda hırsızlık suçunun konusunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nun 326. maddesi uyarınca bozma kararının hükmü temyiz etmeyen diğer sanık …’a da sirayetine 24/03 /2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.