Yargıtay Kararı 22. Ceza Dairesi 2015/14026 E. 2016/4953 K. 30.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14026
KARAR NO : 2016/4953
KARAR TARİHİ : 30.03.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
ÇOCUKLAR : …, …
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala
zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türleri, süreleri ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafiinin temyiz itirazlarının 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, kişinin özgürlük hakkına, barış, huzur ve güvenliğine karşı işlenen suçlardan olup, bir yerin kişinin özgürlüğü bağlamında konuttan sayılabilmesi için kişinin o yeri konut olarak kullanması gerekir. Konut amaçlı yapılar, konut olarak kullanılmayıp, boş durumda olduklarında burada kişinin özgürlük hakkının barış, huzur ve güvenliğinin ihlal edilmesi fiilen olanaksız olacağından konut dokunulmazlığını ihlal suçunun kapsamında konut olarak değerlendirilemez.
Yargılama konusu somut olayda, mağdurların anlatımlarına göre, suç tarihinde konut olarak kullanılmayan ve tadilat nedeniyle boş olan müstakil evin mutfağına girilerek burada bulunan kaynak makinesi, kesici canavar makinesi, matkap ve ara kablosunun çalınması şeklinde gerçekleşen eylemde konut dokunulmazlığını ihlal suçunun yasal unsurlarının ne şekilde oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan suça sürüklenen çocukların cezalandırılmalarına karar verilmesi, ../…

2-Mağdurların beyanlarında, hırsızlık konusu malzemeleri evin mutfağına koyarak kapısını kilitlediklerini, ertesi gün sabah 09:30 sıralarında geldiklerinde hırsızlık yapılmış olduğunu gördüklerini söylemeleri, karşısında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının gece vakti işlendiği hususundaki kanıtların neler olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, suçların gece vakti işlendiğinden bahisle TCK’nın 143 ve aynı Kanunun 116/4. maddeleri gereğince uygulama yapılması,
3-Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, somut olayda konut dokunulmazlığını ihlal suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı, hırsızlık suçunda ise hırsızlık konusu malzemelerin mağdura iade edilmesi nedeniyle bir zarardan söz edilemeyeceği, suça sürüklenen çocuk …’nın hakkında verilmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, suç tarihinde işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği, suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “kasıtlı suçlardan mahkumiyeti bulunduğu” biçimindeki yetersiz gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Suça sürüklenen çocuklara, 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince onları savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, soruşturma ve kovuşturma evresinde atanan zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.