YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10602
KARAR NO : 2016/1939
KARAR TARİHİ : 17.02.2016
MAHKEMESİ : . Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, Mala Zarar Verme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
01.01.2011 gün ve 6099 sayılı Yasanın 5. maddesiyle yapılan değişiklik öncesi 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre, yapılacak tebligatın geçerlilik koşulları Tebligat Tüzüğü’nün 28 ve 30. maddelerinde gösterilmiş olup, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi kapsamında sanık ….’un savunmasında bildirdiği adrese 04.11.2010 tarihinde tebliğ edilen karara ilişkin tebligat parçasında, adreste bulunmama sebebini belirten şerhin bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebligatın usulsüz olduğu ve temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenip mahkemece sanık …. hakkında verilen 13.06.2011 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
I-Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanık ..’un temyiz isteğinin aynı kanunun 317. maddesi uyarınca isteme uygun REDDİNE,
II-Sanık… hakkında hırsızlık suçundan; sanık …. hakkında ise hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “eşit olarak tahsiline ” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …..’nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yargılama giderlerine ilişkin kısımdan “eşit olarak” sözcüğü çıkartılarak yerine “payları oranında ayrı ayrı” sözcüğünün eklenmesine karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.