Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2019/840 E. 2020/262 K. 27.01.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/840
KARAR NO : 2020/262
KARAR TARİHİ : 27.01.2020

MAHKEMESİ : Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasındaki tespit davası nedeniyle bölge adliye mahkemesince verilen hükmün davalı kurum vekilince duruşmasız, davalı … vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, temyiz konusu hükme ilişkin dava, HMK’nun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

KARAR

A)Davacı istemi;
Davacı, davalı işyerinde geçen çalışmalarının 506 sayılı Yasanın Ek 5/II maddesi kapsamında olduğundan bahisle itibari hizmet süresinin tespiti ile sigortalılık süresine eklenmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı;
Davalı … Başkanlığı vekili, itibari hizmet süresinden istifade edilebilmesi için sigortalının basım ve gazetecilik işyerinde çalışması ve 506 sayılı Kanunun Ek 5.madde II. bendinin (a-f) alt bentlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerden birinin gerçekleşmiş olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Ambalaj ve Baskı San. ve Tic. A.Ş. vekili, şirketin 506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinin II. bendinde yer alan “basım ve gazetecilik işyerleri” niteliğinde olmadığını, işyerinde çalışma koşullarını ağırlaştıracak ve itibari hizmet süresinden yararlanılması sonucunu doğuracak koşulların bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ;
Mahkemece, işyerinde yapılan fleksibıl ambalaj üretiminin dava konusu dönem yönünden geçerli olan 506 sayılı Kanunun Ek 5. Maddesi uyarınca basım işi kapsamında olduğu, ayrıca aynı maddenin II. bendinin (a-f) işaretli alt bentlerinde yazılı olumsuz çalışma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı;
Bölge Adliye Mahkemesince,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.03.2018 tarihli, 2015/21-3882 E., 2018/462 K. Sayılı kararına göre ‘matbaanın bu kadar geniş bir alanda kullanılmasına rağmen 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun Ek 5’inci maddesinde düzenlenen basım işyerinin mevkute çıkarmaya yönelik olarak faaliyet gösteren iş yeri kabul edilmesinin hak ve eşitliğe uygun kabul edilemeyeceği’ , davalı işyerinin üretime yönelik bölümlerinin ek 5/II-a,b maddesinde belirtilen ortama sahip işyeri olduğu, davacının fiili çalışmasını üretim bölümünde geçirmiş olması sebebiyle, 506 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu dönemde çalıştığı süre için itibari hizmet süresinden yararlanma koşullarının bulunduğu belirtilerek ilk derece mahkemesinin kararı bu yönüyle hukuka uygun bulunmuş;ancak, itibari hizmet süresinin hesabında 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasına göre, hesaplanan sürede küsuratın tam sayıya tamamlanamayacağı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davacının hak kazandığı itibari hizmet süresi yeniden hesaplanmak suretiyle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
E) Temyiz ;
…, işyerinde ambalaj üzerine baskı yapıldığını,506 sayılı Yasanın Ek 5 maddesinde belirtilen basım işyeri koşulunun oluşmadığını belirterek temyiz etmiştir.
Davalı …. Ambalaj ve Baskı San ve Tic.AŞ vekili ,işyerinde esnek ambalaj üretimi yapıldığını,basım ve gazetecilik işyeri olarak nitelendirilemeyeceğini ,II. bendin a-f alt bentlerinde yazılı olumsuz koşulların da gerçekleşmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
Dava,itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacının tespiti istenen dönemde davalı işyerinin üretim bölümünde baskı operatörü olarak çalıştığı,mahkemece keşif yapıldığı,bilirkişi raporunda işyerinde gıda, kozmetik, çikolata, evcil hayvan maması vs. gibi ürünlerin ambalaj ve baskısı, esnek ambalaj üretimi yapıldığı, baskı, laminasyon ve dilme makinelerinin aynı hol içinde bulunması nedeniyle kullanılan kimyasalların tüm ortama yayıldığı,havalandırma sisteminin yeterli olmadığı tespitlerine yer verildiği,tanıkların dinlendiği anlaşılmaktadır.
İtibari hizmet, gerçekte çalışılmayan ve prim ödemesi olmayan sürelerin kanun koyucu tarafından verilen imkân nedeniyle sigortalılık süresine eklenmesine, böylece,ağır ve yıpratıcı işlerde çalışan bir kısım sigortalıların daha erken yaşlılık aylığından yararlanmalarına imkan sağlamaktadır.
506 sayılı Yasa sistemine itibari hizmet kavramı 11.08.1977 günlü 2098 sayılı yasa ile girmiştir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun Ek 5. maddesi II bendinde 20/06/1987 tarihli 3395 sayılı Kanununun 13. maddesiyle yapılan değişikle itibari hizmetten yararlananların kapsamı genişletilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan Ek 5 madde II numaralı bendinde , “Basım ve gazetecilik iş yerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılardan,
a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan iş yerleri,
b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri,
c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışılan işyerleri,
d) Fazla ve devamlı adali gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri,
e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri,
f) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00’den sonra çalışılarak yapılan işyerlerinde” hizmeti geçenlerin sigortalılık süresine ,bu sürelerin her tam yılı için 90 gün ekleneceği belirtilmiştir.
Sigortalıların itibari hizmetten yararlanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Birinci koşul sigortalının Basım ve gazetecilik iş yerlerinde çalışması, ikinci koşul ise; II. bendin (a-f) alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarının olayda ayrıca gerçekleşmesidir. Söz konusu maddede, basım ve gazetecilik iş yeri birlikte ifade edilmişse de, gazetecilik işi yapılmayan sadece basım işi yapılan iş yerlerinde çalışan sigortalıların da, maddenin alt bentlerinde sayılan koşullardan herhangi birisi oluştuğu takdirde itibari hizmetten yaralanacakları açıktır. Ancak “basım” işinin matbaa iş yerinde mevkute çıkarmaya yönelik olduğunun kabulü gerekmektedir.
Sigortalıya ve işyerine ilişkin koşul, yasada nitelikleri sayılı ve sınırlı bir biçimde belirtildiğinden bir sigortalının çalışma koşulları ne kadar ağır olursa olsun ,yasada sayılan sigortalılar ve işyeri kapsamına girmediği sürece itibari hizmetten yararlanması mümkün değildir.
İtibari hizmetten yararlananların emsallerine göre ayrıcalıklı şekilde erken emekli olabilme avantajı nedeniyle ,uygulamada ,yasanın kapsamının genişletilmesi amacıyla ve düzenlemenin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurular olmuştur.
Anayasa Mahkemesi, 1988/51 Esas, 1989/18 Karar sayılı 02.05.1989 tarihli kararında ‘özde Anayasa’ya aykırı düşmeyen bir kuralın uygulama alanının genişletilmesi amacıyla iptal edilmeyeceği, bir kısım sigortalılara hak tanıyan itiraz konusu hükmün, öteki kesimlere de aynı hakkı tanıyan tamamlayıcı yasama işlemleriyle düzeltilmesi, düzenleme eksikliklerinin bu yöntemle giderilmesinin Anayasa’ya uygun olacağını’ belirterek itirazın reddine karar vermiştir.
Yine, söz konusu Ek maddede 3395 sayılı Yasa ile değişiklik yapılırken maddede yazılı dış etkenlere maruz başkaca iş kolları bulunduğu ve bunların da yasa kapsamına alınması TBMM Genel Kurulunca önerilmiş ancak istenilen düzenleme ileri tarihe bırakılmıştır. (TBMM 20.06.1987 günlü 121.Birleşime ilişkin Tutanak Dergisi )
506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinin II. bendinde yer alan “basım” işinin matbaa iş yerinde mevkute çıkarmaya yönelik olduğu hem madde metninden hem yasama belgelerinden anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.02.2018 tarih ve 2015/21-3371 Esas ve 2018/129 karar sayılı içtihadında da bu husus vurgulanmıştır.
Davalı iş yerinde çikolata,kozmetik,evcil hayvan maması vs.ambalajı üzerine baskı yapıldığı, söz konusu iş yerinde basım ve gazetecilik adına herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, basım işyerinin mevkute çıkarmaya yönelik olarak faaliyet göstermesi gerektiği, bu nedenle davalı iş yerinin 506 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesinde belirtilen itibari hizmet süresinden yararlanılabilecek iş kollarına girmediği, itibari hizmet süresinde işçi yararına yorum ilkesi ile iş yeri alanlarının genişletilemeyeceği bu durumda davanın reddi gerektiği anlaşılmaktadır.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 373/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan Asaş Ambalaj Baskı San. Ve Tic.A.Ş’ye iadesine, 27/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.