Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2019/559 E. 2019/7758 K. 12.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/559
KARAR NO : 2019/7758
KARAR TARİHİ : 12.12.2019

MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
A)Davacı istemi;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 02/01/1997 tarihinden bu yana davalı işverene ait baskı ve ambalaj fabrikasında çalıştığını, işyerindeki 30/09/2008 tarihine kadar olan çalışmalarının 506 sayılı Yasanın Ek 5/II maddesi kapsamında olduğunu ve her tam hizmet yılı için 90 gün itibari hizmet süresinin sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı;
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre itirazında bulunarak davacının işe girdiği 02/01/1997 tarihinde baskı işçisi olarak çalışmaya başladığını, halen işinin devam ettiğini, Ek 5 maddenin basın ve gazetecilik yönünde çalışanlar yönünden olduğunu, işyerinde esnek ambalaj işi yapıldığını bu kapsamda olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Ek 5 maddenin basın ve gazetecilik yönünde çalışanlar yönünde olduğunu, işyerinde esnek ambalaj işi yapıldığını bu kapsamda olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2015/21-3371E. Ve 2018/129 K . Sayılı ilamı gereği de 506 sayılı Yasanın Ek5/II kapsamında basım işi yapılmadığından bu şekilde bir itibari hizmetin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;
İlk derece mahkemesince; “Davanın KABULÜNE, Davacının davalı … Baskı Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘ne ait işyerinde geçen hizmet sürelerinden 02/01/1997-30/09/2008 tarihleri arasında gerçekleşen 4094 günlük hizmeti x 0,25 formülüne göre hesaplanan 1024 günlük itibari hizmet süresinin bulunduğunun ve bu sürenin 2098 Sayılı Kanunla eklenen ve 3395 Sayılı Kanunla ile değiştirilen 506 Sayılı Kanunun Ek 5. Maddesi kapsamında davacının sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ; Davalı … Baskı San. Ve Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin itibari hizmet süresi talebine ilişkin davasının 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, bilirkişi raporunu eksik inceleme yapıldığını, raporun hatalı olduğunu, işyerinin esnek ambalaj işi yaptığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf incelemesi ile kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin esnek ambalaj firması olması ve esnek ambalaj firmalarının itibari hizmet süresi kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek istinaf incelemesi ile kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemede; “davalı işyerinin üretime yönelik bölümlerinin ek 5/II-a,b maddesinde belirtilen ortama sahip işyeri olduğu, davacı ve işveren tanık beyanlarına göre, silindir işçisi olan davacının fiili çalışması üretim bölümünde geçirmiş olması sebebiyle, 506 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu dönem çalıştığı sürenin fiili hizmete tabi olarak geçtiği, davanın mahiyeti gereği, her işçinin çalıştığı bölümün ve çalışma süresinin farklı olmasına göre her davacı yönünden ayrı araştırma gerektiği, bu haliyle seri dava olarak değerlendirilemeyeceği, ancak mahkemece karar verilirken küsuratın tam sayıya tamamlandığı, oysa Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarına göre, itibari hizmet süresinin hesabında 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, davacının 02/01/1997 30/09/2008 tarihleri arasındaki Kuruma bildirilmiş 4094 gün sigortalı süresinin 0,25’le çarpımının karşılığı 1023,5 günlük sürenin itibari hizmet süresi olarak sigortalılık süresine eklenmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkeme kararı kaldırılarak, bu doğrultuda yeniden esas hakkında karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle; Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile, …1. İş Mahkemesi’nin 2017/256 E., 2018/405 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davanın KABULÜ ile; Davacının, davalı … Baskı Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘ne ait işyerinde geçen hizmet sürelerinden, 02/01/1997-30/09/2008 tarihleri arasında geçen 5295 günlük hizmetix0,25 formülüne göre çarpılarak 1023,5 günlük itibari hizmet süresinin bulunduğunun ve bu sürenin 2098 Sayılı Kanunla eklenen ve 3395 Sayılı Kanunla ile değiştirilen 506 Sayılı Kanunun Ek 5. Maddesi kapsamında davacının sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğinin TESPİTİNE, karar verilmiştir.
E)Temyiz;
Davalı İşveren temyiz talebinde özetle; istinaf yargılama sonucunda verilen kararın yasa ve Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Kurum temyiz talebinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Dava dosyasındaki kayıt ve belgelere göre; davacının davalıya ait … numaralı işyerinde hizmet akdiyle silindir baskı işçisi olarak çalıştığı, davalı işyerinde hekim, kimya mühendisi ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyeti ile keşif yapıldığı, davacı ve işveren tanıklarının dinlendiği, tanık beyanları ve işyeri koşullarının incelendiği, yapılan keşif ve tanık beyanlarına göre, baskı, ekstrüzyon, laminasyon ve dilme işleminde çalışanların aynı hollerde çalıştığı, yeterli havalandırma olmadığı, çalışma ortamının gürültülü olduğu, değişik kimyasal gaz ve buhara maruz kalındığı, silindir üretim ile renk hazırlama ve prova bölümünde görevli kişilerinde benzer çalışma koşulları ve ortam atmosferindeki zararlı etkenlerle karşı karşıya kaldıkları, elektrik, mekanik ve tesisat bölümünde çalışanların ise günlük çalışma sürelerinin yarısını, sayılan bölümlerde geçirdiği ve bu sürede aynı zararlı etkilere maruz kaldıkları, forklift operatörü, silindir forklift operatörü ve lojistik yükleme operatörleri ve mutfak çalışanlarının ise sayılan üretim bölümlerinde hiç görev almadıkları için itibari hizmetten yararlanamayacaklarının belirtildiği, mahkemece bu esaslara göre 01/10/2008 öncesi çalışılan süre için itibari hizmet süresi kararı verildiği, Kuruma başvuru şartı tamamlanmadan dava açılmış olması sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nce kararın kaldırıldığı, davacı vekilinin başvuru koşulunu tamamladığı, Kurumca dava konusu hakkında olumlu bir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, davalı iş yerinin basım işi niteliğinde olup olmadığı ve davacının davalı iş yerinde geçen çalışmaları yönünden itibari hizmetten yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.İtibari hizmet süresi, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanların erken yıpranmaları nedeniyle daha erken emekli olabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirlenmiş erken emeklilik sağlayan düzenlemelerden biridir. İtibari hizmet süresi fiilen olmayan ancak kanun koyucu tarafından verilen imkân nedeniyle varsayılan bir sürenin sigortalılık süresine eklenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun’un Ek 5’inci maddesi:“506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların, aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için, hizalarında gösterilen süreler, sigortalılık süresi olarak eklenir.
Sigortalılar Hizmetin Geçtiği Yer Eklenecek Süre
I-a) 212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki münasebetleri düzenliyen kanun kapsamına tabi olarak çalışan sigortalılar.
5953 sayılı Kanunu Değiştiren 212 sayılı Kanunun birinci maddesi kapsamıma giren, 90 gün,
b) Basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalılar.
Basın müşavirlikleri
II – (Değişik bent: 20/06/1987 – 3395/13 md.)
Basım ve gazetecilik işyerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılar,
a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan iş yerleri,
b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri,
c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışılan işyerleri,
d) Fazla ve devamlı adali gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri,
e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri,
f) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00’den sonra çalışılarak yapılan işyerleri
III – (Ek bent: 20/06/1987 – 3395/13 md.) Denizde Gemi adamları, gemi ateşçileri, kömürcüler, dalgıçlar.
IV – (Ek bent: 20/06/1987 – 3395/13 md.)
1. Çelik, demir ve tunç döküm,
(…)*, fabrika,
2. Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında ve patlayıcı gaz, asit, boya işleriyle gaz da çalışanlar, maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde,
3. Patlayıcı maddeler yapılmasında,
4. Kaynak işlerinde çalışanlarda,
Kesirlerin hesaplanmasında tam yıl 360 gün olarak alınır. Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.”
Düzenlemesini içermektedir.Bu yönüyle davanın yasal dayanağı , 506 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Birinci koşul sigortalının Basım ve gazetecilik iş yerlerinde çalışması, ikinci koşul ise; II. bendin (a-f) alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarının olayda ayrıca gerçekleşmesidir. Söz konusu maddede, basım ve gazetecilik iş yeri birlikte ifade edilmişse de, gazetecilik işi yapılmayan sadece basım işi yapılan iş yerlerinde çalışan sigortalılarda, maddenin alt bentlerinde sayılan koşullardan herhangi birisi oluştuğu takdirde itibari hizmetten yaralanacakları açıktır. Ancak “Basım” işinin matbaa iş yerinde mevkute çıkarmaya yönelik olduğunun kabulü gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/21-3371 Esas, 2018/129 Karar sayılı 07.02.2018 tarihli ilamı da bu yöndedir.Somut olayda, davalı iş yerinde ambalaj üzerine baskı yapıldığı, söz konusu iş yerinde basım ve gazetecilik adına herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, basım iş yerinin mevkute çıkarmaya yönelik olarak faaliyet göstermesi gerektiği, bu nedenle davalı iş yerinin 506 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesinde belirtilen itibari hizmet süresinden yararlanılabilecek iş kollarına girmediği, itibari hizmet süresinde işçi yararına yorum ilkesi ile iş yeri alanlarının genişletilemeyeceği, bu durumda davanın reddi gerektiği anlaşılmaktadır
O halde, davalı … Baskı Sanayi ve Ticaret A.Ş.ile Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.
G) SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı işverene iadesine
12/12/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, itibari hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, somut olay bakımından davalı iş yerinin basım işi niteliğinde olup olmadığı ve davacının davalı iş yerinde geçen çalışmaları yönünden itibari hizmet süresinden yaralanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuya ilişkin yasal mevzuatın belirlenmesi ve incelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun’un Ek 5’inci maddesi:
“506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların, aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için, hizalarında gösterilen süreler, sigortalılık süresi olarak eklenir.Sigortalılar Hizmetin Geçtiği Yer Eklenecek Süre
– a) 212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki münasebetleri düzenliyen kanun kapsamına tabi olarak çalışan sigortalılar.
5953 sayılı Kanunu Değiştiren 212 sayılı Kanunun birinci maddesi kapsamıma giren, 90 gün,
b) Basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalılar.
Basın müşavirlikleri, 90 gün,
II – (Değişik bent: 20/06/1987 – 3395/13 md.)
Basım ve gazetecilik iş yerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılar,
a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan iş yerleri,
b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri,
c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışılan işyerleri,
d) Fazla ve devamlı adali gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri,
e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri,
f) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00’den sonra çalışılarak yapılan işyerleri, 90 gün,
III – Denizde 90 gün Gemi adamları, gemi ateşçileri, kömürcüler, dalgıçlar.
IV – 1. Çelik, demir ve tunç döküm,
(…)*, fabrika,
2. Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında ve patlayıcı gaz, asit, boya işleriyle gaz da çalışanlar, maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde,
3. Patlayıcı maddeler yapılmasında,
4. Kaynak işlerinde çalışanlarda, 90 gün
Kesirlerin hesaplanmasında tam yıl 360 gün olarak alınır. Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.”şeklinde düzenlenmiştir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bunlardan birinci koşul, sigortalının basım ve gazetecilik işinde çalışmış olmasıdır. Ancak bu koşulun araştırılıp saptanmasında; işyeri dar anlamda muhakkak ve sadece gazete basımıyla uğraşan bir basımevi olarak düşünülmeyip, yasanın açık amacı göz önünde bulundurularak söze değil öze üstünlük tanıyan bir yorumla sonuca varılmalıdır. Anayasa Mahkemesi tarafından 04/10/2006 tarih, 2002/157 Esas, 2006/97 Karar sayılı kararında 506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinin IV bendinde yer alan somut işyeri ibaresini iptal edilerek, işyeri hizmetin geçtiği yer olarak kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin söz konusu Kararında belirtildiği gibi itibari hizmet kapsamındaki işlerin bariz özelliği ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerde fiziki, ruhi ve fizyolojik bakımlardan insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen şartlar altında yapılması oluşturmaktadır. İkinci koşul ise, yine aynı maddenin II.Alt bendinin (a-f) işaretli alt bentlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerden birinin olayda ayrıca gerçekleşmiş bulunmasıdır. Söz konusu maddede, basım ve gazetecilik işyeri birlikte ifade edilmişse de, gazetecilik işi yapılmayan sadece basım işi yapılan iş yerlerinde çalışan sigortalılarda, maddenin alt bentlerinde sayılan koşullardan herhangi birisi oluştuğu takdirde itibari hizmetten yaralanacakları açıktır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/21-3882 Esas, 2018/462 Karar sayılı 14.03.2018 tarihli ilamı da bu yöndedir.Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, silindir baskı işçisi olarak çalışan ve çalışırken bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere muhtelif kimyasallara maruz kaldığı sabit olan davacının itibari hizmete hak kazanıp kazanmadığı belirlenirken dikkate alınması gereken olgunun ” gerçek anlamda yapılan iş” olduğu ve davalı iş yerinde ambalaj üzerine baskı yapılmasının basım işi niteliğinde kabul edilmesi gerektiğinden, davacının itibari hizmet süresinden yararlandırılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının onanması düşüncesinde olduğumdan Sayın Çoğunluk kararına katılamıyorum.