Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2019/347 E. 2019/7092 K. 21.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/347
KARAR NO : 2019/7092
KARAR TARİHİ : 21.11.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 8. İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacının davalıya ait işyerinde 29.12.2012-01.08.2013 tarihleri arasında günlük 45-TL net ücretle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece mahkemesince ; “ Dosya kapsamına göre bordro tanıkları anlatımlarında davacının anılan işyerinde talep edilen dönemde 212 günlük çalışmasının bulunduğu dava tarihi itibariyle tanıkla ispat sınırı aşılmadığından davacınında ücretininde tespit edildiği oluşa uygun bilirkişi raporu doğrultusunda ” gerekçesiyle “Davanın kabulüne,davacının 29/12/2012-01/08/2013 tarihleri arasında 212 gün süre ile günlük 40 TL net ücretle davalı işveren şirket bünyesinde hizmet aktiyle çalıştığının tespitine, ” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde ;kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince ‘’toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirkete ait işyerinden davacının çalışmalarına ilişkin bildirim yapılmadığı, işyerinin 15.07.2011 tarihi itibariyle et lokantası olarak kapsama alındığı, 2012/12. ay ile 2013/8. Ay arasındaki dönem bordrolarında birbirini tamamlar şekilde bildirimi bulunan tanıklar … ve …’in davacının çalışmalarını doğruladığı, ücret iddiasının tanıkla ispat sınırı dahilinde kaldığı, davacının… isimli işyerinin sahibi olarak …’ya husumet yöneltilmesi yerinde değilse de, işyerinin tüzel kişiliğe ait olduğu, …’nun işyerine ait kimi belgelerde işveren vekili olarak imzasının bulunması dikkate alındığında temsilcide hata olarak kabul edilerek şirkete husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği ” gerekçesiyle “Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Feri müdahil vekili ;kararın usul ve yasaya aykırı olup,kararın yersiz olduğu gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, feri müdahil kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalıya ait işyerinde 29.12.2012-01.08.2013 tarihleri arasında günlük 45-TL net ücretle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; “Davanın kabulüne,davacının 29/12/2012-01/08/2013 tarihleri arasında 212 gün süre ile günlük 40 TL net ücretle davalı işveren şirket bünyesinde hizmet aktiyle çalıştığının tespitine,” karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de; feri müdahil kurum vekilinin itirazının esastan reddine karar verilmiştir.
Hizmet tespiti davaları, niteliği gereği çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine imkan tanımasına karşılık, ücretin ispatında bu denli serbestlik söz konusu değildir. Ücretin ispatında Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2010 tarihli, 2005/21-409 E., 2005/413 K.; 19.10.2011 tarihli, 2010/10-480 E. 2010/523 K.; 19.06.2013 tarihli, 2011/10-608 E., 2011/649 K.; ve 19.06.2013 tarihli, 2012/10-1617 E., 2013/850 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200.) maddesinde yazılı sınırları aşan, ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HUMK’nın 288. (HMK’nın 200.) maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmak kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için veya bu miktar üzerinde olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunması hâlinde tanık dinletilmesi mümkündür (1086 sayılı HUMK m. 292 (6100 sayılı HMK m. 202).
Somut olayda, hizmet tespiti yönünden verilen karar isabetli ise de prime esas kazanç yönündün verilen karar hatalıdır. Dosya kapsamında davacının asgari ücretin üzerinde ücret aldığına dair herhangi bir yazılı belge bulunmamaktadır. Öte yandan, davacı bulaşıkçı olarak çalıştığından yapılan işin niteliğine göre de davacının asgari ücret alması hayatın olağan akışına uygundur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davacının 29/12/2012-01/08/2013 tarihleri arasında geçen çalışmalarının asgari ücretin üzerinde bir ücretle yapıldığı ispatlanamadığından, bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde günlük net 40 -TL ücretle çalıştığının tespitine dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G)Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.