Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2019/2697 E. 2020/911 K. 18.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2697
KARAR NO : 2020/911
KARAR TARİHİ : 18.02.2020

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İzmir 14. İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

A)Davacı İstemi :
Dava dilekçesinde özetle; 05/08/2011 tarihinden 01/10/2015 tarihine kadar davalı şirket işyerinde sigortasız hizmetlerinin tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkette 01.03.2014 – 01.10.2015 tarihleri arasında resepsiyon görevlisi olarak çalıştığını, davacının işe başladığı tarihten itibaren sigortasının başlatıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Feri Müdahil SGK Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; “Davanın kısmen kabulüne, davacının 1391975.354 sicil nolu işyerinde hizmet akdine dayalı olarak ve asgari ücret ile (SGDP’e tabi olarak) 05/08/2011-01/10/2015 tarihleri arasında 1497 gün çalıştığı, 05/08/2011-26/11/2013 tarihleri arasında 832 günlük çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine,” karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
Davacı, davalı ve fer’i müdahil vekillerinin istinaf başvuruları üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “İzmir 14. İş Mahkemesi’nin 07.09.2017 tarih, 2016/268 Esas 2017/275 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının, davalı… Sağlıklı Yaşam Merk. Tur. ve Taş. Tic. Ltd. Şti.’ye ait 1391975.35 sicil nolu işyerinde hizmet akdine dayalı olarak ve asgari ücret ile (SGDP’ne tabi olarak) 05.08.2011 – 01.10.2015 tarihleri arasında 1497 gün süreyle çalıştığının, 665 günlük çalışmasının SGK’na bildirildiğinin, 832 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine, fazla talebin reddine, karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Davacı vekili özetle; davalı şirket ile organik bağı olan Yörem Bakkaliye Gıda Ltd. Şti. Tarafından sigortalı gösterilen 27/11/2013-28/02/2014 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespit edilmemesinin hatalı olduğu, tespiti talep edilen sürelerde kesintisiz çalıştığının kabulü gerektiği, “TÜİK Kazanç Bilgisi Sorgulama Raporu”nda müşteri hizmetlerinde çalışan resepsiyon görevlilerinin ortalama aylık ücretinin brüt 2.483,00 TL olarak gösterildiğini, bu verilere göre iddialarının kanıtlandığını, ilk derece ve bölge adliye mahkemelerince davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; re’sen dinlenen tanıkların davacının 2014 yılı sonrasında çalışmaya başladığını beyan ettiğini, Sosyal Güvenlik Denetmen Raporu ile davacının işyerinde çalışmadığının tespit edildiğini, belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili özetle ; çalışma olgusunun yazılı belge ile ispatlanmadığını, yetersiz tanık söylemleri ve bilirkişi raporu ile yetinildiğini, davacının çalışmaları bakımından Kurum kayıtlarının geçerli olduğunu, davalı işveren yanında çalıştığını iddia ettiği dönemde başka bir işyerinde çalışmasının bulunduğunu, nu nedenle davacının iddiaların aitibar edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacının 15/07/1999 tarihinden itibaren 4/c kapsamında emekli olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince ”İzmir 14. İş Mahkemesi’nin 07.09.2017 tarih, 2016/268 Esas 2017/275 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının , davalı… Sağlıklı Yaşam Merk. Tur. ve Taş. Tic. Ltd. Şti.’ye ait 1391975.35 sicil nolu işyerinde hizmet akdine dayalı olarak ve asgari ücret ile (SGDP’ne tabi olarak) 05.08.2011 – 01.10.2015 tarihleri arasında 1497 gün süreyle çalıştığının, 665 günlük çalışmasının SGK’na bildirildiğinin, 832 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine” karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasanın geçici 14 maddesine göre “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malûllüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında; bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar hariç olmak üzere sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.”
Öte yandan Mülga 506 sayılı Kanunun 63.maddesine göre;
“A) (Değişik: 16/10/2007-5698/2 md.) Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir.
Yaşlılık aylıkları kesilenlerden yeniden çalıştıkları süre zarfında 78 inci maddeye göre prime esas kazançları üzerinden 73 üncü madde gereğince prim alınır. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden işten ayrılarak yaşlılık aylığı verilmesi için yazılı talepte bulunan sigortalıya yeniden bağlanacak yaşlılık aylığı talep tarihini takip eden ödeme döneminden başlanarak ödenir.
B)Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur. Ancak bunlardan 78 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden % 30 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir. Bu primin 1/4’ü sigortalı hissesi, 3/4’ü işveren hissesidir.”
Somut olayda; 15/07/1999 tarihinden itibaren 4/c kapsamında emekli aylığı aldığı, 27/11/2013-28/02/2014 tarihleri arasında 1171449,35 sicil nolu işyerinden çalışmalarının kayıtlı olduğu, 01/03/2014-01/10/2015 tarihine kadar davalı işyerinden çalışmalarının kayıtlı olduğu ve belirtilen bu tarihler dışında davacının hizmet cetveline göre ihtilaflı dönemde davalı işyerinden hizmet kaydının olmadığı, davacının Kuruma destek primine tabi olarak çalışacağına dair dilekçe ile başvurusu olmadığı anlaşılmıştır.
Yapılacak iş, talebin davacının Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti ve sosyal güvenlik kurumu destek primine tabi olarak çalıştığına ilişkin olduğu, davacının Kuruma destek primine tabi olarak çalışacağına dair dilekçe ile başvurusu olmadığı hususu göz önünde bulundurularak, kayıtlı olmayan bu tür çalışmanın sosyal güvenlik destek primine tabi hizmet tespiti olarak talep edilemeyeceği değerlendirilerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekili ile fer’i müdahil vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmalıdır.
G)SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 373/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 18/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.