Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2019/248 E. 2019/8148 K. 26.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/248
KARAR NO : 2019/8148
KARAR TARİHİ : 26.12.2019

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 15. İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Davacı, 15 Aralık 1989 tarihinde çalışmaya başladığını belirterek sigorta başlangıç tarihinin 15.12.1989 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalılardan Kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalılardan Kurum vekilinin istinaf başvurusunun reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılardan Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

KARAR
1- Davacı, sigorta başlangıç tarihinin tespitini talep etmiş.
2- İlk Derece Mahkemesince; “Davanın KABULÜ ile, Davacının sigortalı başlangıcının 15.12.1989 tarihi olarak KABULÜNE ” karar verilmiştir.
3- Bölge Adliye Mahkemesince:
“ 1-Davalı Kurumun istinaf isteminin esastan reddine,
2-Bakırköy 15. İş Mahkemesinin 2011/514 Esas, 2017/53 Karar sayılı 31.01.2017 tarihli kararının kaldırılmasına,
3-Davacının davalı şirkete ait … sicil sayılı işyerinde 15.12.1989 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 27.03.1992 tarihi olduğunun tespitine, ” karar verilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında hem kararın kaldırılmasına hem de “ Davalı Kurumun istinaf isteminin esastan reddine ” ibaresi yazılmıştır. Oysa her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin düzeltmesi 506 sayılı Yasanın 60/G maddesinden kaynaklansa da İlk Derece Mahkemesinin kararında değişiklik ve ekleme yapılması nedeniyle Kurumun istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilip hüküm fıkrası oluşturulmalıydı.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre aşağıdaki karar verildi.
SONUÇ:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, hüküm fıkrasında bulunan
“ Davalı Kurumun istinaf isteminin esastan reddine ” ibaresinin silinerek yerine “ Davalı Kurumun istinaf isteminin kısmen kabulüne” ibaresinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.