Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2019/1006 E. 2020/1164 K. 25.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1006
KARAR NO : 2020/1164
KARAR TARİHİ : 25.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Asıl ve birleşen dava bakımından; Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, 1.183.732,67TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılardan Ermenek… Linyit Kömür İşl. Ltd.Şti. vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/02/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan Ermenek… Linyit Kömür İşl. Ltd.Şti. vekili Avukat … ile davacılar vekili Avukat … geldiler. Diğer davalı adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R

Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, eş lehine 162.855,81 TL maddi, 150.000,00 TL manevi, çocuk Mert lehine 55.127,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, çocuk Ali lehine 40.678,34 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, çocuk Mehmet lehine 2.639,07 TL maddi, 130.000,00 TL manevi, anne ve baba lehine 100.000,00’er TL manevi, kardeş Ahmet lehine 122.432,45 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, diğer davacı kardeşler lehine 40.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından ruhsat sahibi davalı Ermenek… Linyit Kömür İşletmesi Limited Şirketi tarafından, olayın gerçekleştiği linyit kömürü maden ocağının bulunduğu ruhsat sahasında önce 2009 yılında 3 yıl süreyle, süre sonunda da 2012 yılında 10 yıl süreyle geçerli olmak ve çalışılacak alanın koordinatları belirtilmek suretiyle kömür çıkarma işinin rödövans sözleşmesi olarak adlandırılmış sözleşmeler ile davalı … … Madencilik Enerji Nakliyat İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne verildiği, anılan ruhsat sahası içinde davalı … … Şirketi dışında üç ayrı şirketin daha kömür çıkarma işi yaptığı, bu ruhsat sahasında iş yapan toplam dört şirketle ilgili olmak üzere davalı Ermenek… şirketinin kaza tarihi itibariyle yetkilisi durumunda olan Abdullah Özbey‘in ceza soruşturması sırasında cumhuriyet savcısı huzurunda alınan ifadesinde yetkilisi olduğu şirketin pay sahiplerinden madencilikle uğraşmak istemeyenlerin sadece hisseleri oranında hasılat kirası aldıklarını, ruhsatın bölünmesi mümkün olmadığı ve yeni firmalarca o alanda ruhsat alınması yasal olarak imkansız olduğundan davalı Ermenek… şirketinin işletmeci dört büyük ailesinin… sahasını dört parça halinde bölüşerek kurmuş oldukları şirketler üzerinden rödövansçı olarak madencilik faaliyetlerini yürüttüklerini beyan ettiği, davalı … … şirketine bahsedilen sözleşmelerle verilen çalışma sahası içinde daha önceden 1994-1997 yılları arasında dava dışı Numune Zeybekler Madencilik tarafından kullanılmış ancak sonradan kapatılmış başka bir maden ocağı daha bulunduğu, terkedilmiş Numune Ocağın çalışma sahası üzerinde faaliyette bulunulduğunun bilinmesine rağmen, yeni çalışma alanlarını gösterir harita ile eski ocağa ait imalat haritası temin edilip bu iki harita çakıştırılarak, çakıştırılan haritaya göre faaliyet alanlarının belirlendiği imalat haritası hazırlanmadan, kontrol sondajı yapılmayarak çalışma yapılacak bölgenin niteliği, durumu belirlenmeden maden çıkarma faaliyetine devam edildiği, kömürün gevşek geldiği, çalışma alanı olan 3. başyukarı bölgesinde su sızıntısı olduğu işçiler tarafından dile getirildiği halde aynı koşullarda çalışmaya devam edildiği, olay tarihinde davalı … şirketi tarafından açıklanan şekilde sürdürülen madencilik faaliyeti sırasında terkedilmiş Numune Ocağı içindeki topuğa tehlikeli biçimde 30 metre paralel olacak şekilde ve 9 metre yaklaşılarak çalışma yapılması sonucu topuğun zayıfladığı, havuz görevi gören eski imalatta yıllar içerisinde su biriktiği, hidrostatik basınç eşik değerini aşan suyun zayıflayan topuktan ocak içerisine aniden boşalması şeklinde meydana gelen iş kazasında 18 işçinin vefat ettiği, mahkemece kusur oranları ve aidiyetlerinin tespiti için kusur raporu alındığı, raporda kazanın meydana gelişinde kazalıların bir kusurları olmadığı yönünde görüş bildirildiği, kusur taksimatının davalı şirketler ile bunların kaza tarihindeki yöneticileri ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü arasında yapıldığı, kazalılara kusur verilmediğini dikkat alan mahkemenin kusur raporunda belirlenen oranlara itibar etmediği, sorumlular arasındaki kusur dağılımının kendi aralarında ileride açılabilecek rücu davasında yeniden tartışılabileceğini takdir ederek karar verildiği, aynı olaya ilişkin olarak yürütülen ceza yargılamasında davalı şirketlerin yetkililerinin de aralarında bulunduğu bir kısım gerçek kişilerin yargılandıkları, davalı Ermenek… Linyit Kömür İşletmesi Ltd. Şti. yetkilisi Abdullah Özbey, davalı … … Madencilik Enerji Nakliyat İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi yetkilisi … ve diğer bir kısım gerçek kişiler yönünden mahkumiyet kararları verildiği, diğer bir kısım gerçek kişilerin ise beraatlerine karar verildiği, davalı şirketlerinin yetkilileri yönünden verilen mahkumiyet kararlarının Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 20/06/2018 tarih, 2018/4573 Esas ve 2018/6919 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği, anılan Yargıtay 12. Ceza Dairesi kararında da açıklandığı gibi… Şirketi tarafından „Taşeronların Dikkati’ne“ başlıklı 10/02/2011 tarihli „Maden Dairesi tutanağının 6 aya yaklaşması sebebiyle tutanakta belirtilen eksikliklerin giderilip giderilmediğinin acil olarak bildirilmesi gerekmektedir“ şeklindeki, 10/03/2011 tarihli „Taşeronların Dikkatine“ başlıklı „şirketlerin derhal oksijen veya karbonmonoksit maske teçhizatlarının tamamlanması“ şeklindeki, 22/01/2011 tarihli „Taşeronların Dikkatine“ başlıklı „Daha önce bu konu hakkında sizlere bilgi verilmişti ancak halen istenilen durum oluşmamıştır. Her vardiyaya en kısa zamanda bir adet mühendiskonularak tarafımıza bildirmeniz gerekmektedir. Aksi halde uygulamaya uymayan ocaklara cezai müeyyide uygulanacaktır“ şeklindeki içerikli yazılar ile rödövans olarak adlandırılan sözleşmenin diğer tarafı olan şirketlere uyarılarda bulunulduğu, 14/10/2014 tarihinde ruhsat sahibi… Şirketi Ortaklar Kurulu’nda alınan karar ile şirketlerin çıkarttıkları kömürleri tek elden satışa çıkartmak için… Şirketi Ermenek Şubesinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
Rödövans, maden ruhsat alanlarının maden arama ve işletme ruhsat sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye bir süre bırakılması, maden ocağının işletilmesini üstlenen gerçek veya tüzel kişinin ise, ruhsat sahibine ürettiği her bir ton maden için bir miktar ücret ödemeyi taahhüt ettiği sözleşmedir. Rödövans sözleşmesi, maden ruhsatının devrini değil, bu hakkın bir başkasına belirli bir süreyle kullandırılmasını amaçlar. Bu sözleşmenin yapılması kanunda herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır
Rödövans sözleşmesinde rödövansçı, madeni, sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde kendi adına işletir. Rödövansçı, madeni kendi adına işletemiyorsa, üretim, çalışma ve organizasyon açısından ruhsat sahibine tam olarak bağlı ise bu durumda rödövanstan değil, alt işverenlik ya da ihaleden söz edilir.
Somut olayda davalı … … Şirketi‘nin maden üretim faaliyetini bağımsız şekilde yürütmediğinin anlaşılması karşısında şirketler arasındaki sözleşmenin rödövans sözleşmesi niteleği taşımadığı, aradaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır.
Gerek mülga BK’nun 47. ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene veya ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Manevi tazminat davalarında, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplardan çıkılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır.
Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.(HGK 23.6.2004, 13/291-370)
28/10/2014 tarihinde meydana gelen yargılamaya konu iş kazasının 18 kişinin ölümüne yol açtığı, kazanın sadece vefat edenlerin yakınlarında değil toplumun genelinde derin bir üzüntü meydana getirdiği, bu gibi toplumu derinden etkileyen facialarda hüküm altına alınan manevi tazminat tutarları değerlendirilirken manevi tazminatın caydırıcılık unsurunun öne çıkması gerektiği kabul edilmelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ölenin olayda hiç kusurunun bulunmadığının anlaşılıp kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunanlar arasındaki kusur dağılımının kendi aralarında görülmesi muhtemel rücu davasında yeniden değerlendirilmesinin mümkün bulunmasına, temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalılardan Ermenek… Linyit Kömür İşl. Ltd.Şti.vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Davacı yararına takdir edilen 2.540,00TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan Ermenek… Linyit Kömür İşl. Ltd.Şti.’ne yükletilmesine, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.