Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/7249 E. 2019/48 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7249
KARAR NO : 2019/48
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar murisi,… ‘nin ölümünün iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacıların murisi … ‘nin ölümünün iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 28/09/2002 tarihinde 24.00 – 08.00 vardiyasında çalışan paketleme bölümü işçisi müteveffa … ‘nin o gece fabrikada genel bakım yapılması nedeniyle ustabaşı …’e yardımcı olarak verildiği, …’in soğutma bölümünde bakım işinde çalışırken oksijen borusunun patlaması sonucu gazdan etkilenerek bayıldığı, yakınında bulunan … ‘nin … dışarıya çıkardığı ve başının ağrıdığını söylediği, … nin bundan sonra fiziki olarak herhangi bir rahatsızlığı olmadan 08.00 servisi ile her zamanki gibi evine bırakıldığı, 29/09/2002 günü yine 24.00 – 08.00 vardiyasında çalışmaya başladığı, saat 03.00 sıralarında bütün işçilerle birlikte yemekte domates, peynir, zeytin, haşlama yumurta yediği, 07.30 sıralarında… ‘nin lavaboda istiğfar ederken görüldüğü, durumun ustabaşı …’e bildirildiği, …’in… ‘nin yanına gittiği ve ne olduğunu sorması üzerine… ‘nin sürekli kusuyorum ağzıma zeytin tadı geliyor midemi üşüttüm dediği, mesai bitimine kadar vardiyada istirahat ettiği, 08.00 servisi ile evine bırakıldığı, annesine rahatsız olduğunu kahvaltı yapmayacağını söyleyerek odasında istirahata çekildiği, aynı gün 17.00 sıralarında yatağında ölü olarak bulunduğu,… ‘nin 01/09/2000-28/09/2002 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, otopsi raporunda … ‘nin ölümünün patolojik beyin kanaması sonucunda meydana geldiğinin
belirtildiği, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunun Raporunda… ‘nin toksik maddelerle zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, ölümünün travma ile ilgisi olmayan patolojik beyin kanaması sonucu meydana geldiği, patolojik beyin kanaması olgularının çoğunda anevrizma gibi beyin damarlarına özgü patolojik değişiklikler ve hipertansiyon gibi süreci kolaylaştırıcı faktörlerin sorumlu tutulabildiğinin, kişinin ölümüyle çalışma koşulları arasında illiyet bağının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin davanın reddine ilişkin 05/06/2015 tarihli kararının Dairemizin 2015/16892 Esas sayılı ilamı ile ‘davacıların murisi… ‘nin davalı işyerinde çalıştığı esnada baş ağrısı, kusma gibi şikayetlerinin başlamış olmasını göz önünde bulundurarak dosyanın tamamını Adli Tıp Genel Kuruluna gönderip söz konusu şikayetlerin… ‘nin geçirdiği beyin kanaması durumunun başlangıcı olup olmadığına dair rapor almak ve sonucuna göre karar vermek’ gerektiği belirtilerek bozulduğu anlaşılmaktadır.Bozmaya sonrası yapılan yargılamada, Adli Tıp Kululu Genel Kurul’undan alınan 02.11.2017 tarihli raporda, ‘29.09.2002 günü iş yerinde rahatsızlandığı ,iş çıkışı eve gelip yattığı ve öldüğünün anlaşıldığı bildirilen 1983 doğumlu Mustafa Kiremli’nin, Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesi raporuna göre toksik madde ile zehirlenerek öldüğünün tıbbi delili bulunmadığı, adli dosya, tıbbi belgeler ve otopside elde edilen verilere göre, ölümünün patolojik (travma ile ilgisi olmayan) beyin kanaması sonucu meydana gelmiş olduğu, dosyada bahsedilen iş kazası ile ölüm arasında illiyet bulunmadığı, kişide mevcut olan baş ağrısı, mide bulantısı kusma gibi şikayetlerin kişinin ölümüne yol açan patolojik beyin kanamasının bulguları olabileceği, sürecin iş yerinde başlamış olduğunun kabulü gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa’nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa’nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup İş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür.Somut olayda;davacılar murisinin beyin kanaması geçirdiği tarihteki çalışmasının hizmet sözleşmesine dayalı olduğu ve ölümle sonuçlanan olayın beyin kanaması sonrasında meydana geldiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 13.10.2004 tarih ve 2004/21-529 Esas, 2004/527 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “… Yasa’nın iş kazasını sigortalıyı zarara uğratan olay biçiminde nitelendirmiş olması illiyet (nedensellik) bağını iş kazasının bir unsuru olarak ele almayı gerektirmiştir. Ne var ki, burada aranan “uygun illiyet (nedensellik) bağı” olup bu da yasanın aradığı hal ve durumlardan herhangi birinde gerçekleşme olgusu ile sonucun birbiriyle örtüşmesi olarak anlaşılmalı, Yasa’da olmadığı halde, herhangi başkaca kısıtlayıcı bir koşulun varlığı aranmamalıdır. Kısacası; anılan yasal düzenleme, sosyal güvenlik hukuku ilkeleri içinde değerlendirilmeli; maddede yer alan herhangi bir hale uygunluk varsa zararlandırıcı sigorta olayının kaynağının işçi olup olmaması ya da ortaya çıkmasındaki diğer etkenlerin değerlendirilmesinde dar bir yoruma gidilmemelidir…”
Adli Tıp Genel Kurul raporunda, davacı murisinin baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma şikayetlerinin ölümüne yol açan beyin kanamasının bulguları olabileceği ve sürecin iş yerinde başladığının kabulü gerektiği belirtildiğinden davacının murisinin ölümünün 506 sayılı Yasanın 11.maddesi uyarınca iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.