Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/6453 E. 2019/3460 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6453
KARAR NO : 2019/3460
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Davacı, davalıların işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 17/11/1975 – 06/12/1989 tarihleri arasındaki çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına ……Ltd.Şti tarafından 17/11/1975 tarihinde işe giriş bildirgesi verildiği, davalı işyerinden 17/11/1975-1989 /3.dönem tarihleri arasında Kuruma kısmi olarak bildirilen hizmetlerin olduğu,tanık olarak dinlenen bordro tanıklarının da bildirimlerinin eksik yapıldığı,tespiti istenen dönemde davacının başka işyerinden çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; tespiti istenen süre dikkate alınmadan, sadece kısmi çalışmaları bulunan bordro tanıklarının beyanlarına dayanılarak sonuca gidilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş, celbedilmiş olan ihtilaflı dönem bordrolardan tespit edilecek başkaca bordro tanıklarının beyanlarına başvurmak ve gerek duyulduğu taktirde işyeri komşu işyerlerini ilgili kurumlardan tespit ederek ihtilaflı dönemdeki bordrolarını getirtip komşu işyerleri bordrolu çalışanlarını dinlemek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.