Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/6363 E. 2019/3695 K. 13.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6363
KARAR NO : 2019/3695
KARAR TARİHİ : 13.05.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINAK A R A R

A) Davacı İstemi;
Davacı vekili, müvekkilinin, asıl işveren …’nin arşiv dosyalarının bilgisayar ortamına aktarılması işini yapan alt işveren … … Sistemleri Ltd Şti. bünyesinde veri işlem-arşiv elemanı olarak çalışırken, iş yerinde geçirdiği kaza sonucu bir gözünün görme yeteneğini kaybettiğini, kazanın dosya taşıma esnasında dosyaları tutan lastik bağın ucundaki kancanın yerinden çıkarak müvekkilinin gözüne takılması sonucu meydana geldiğini, bu nedenle maddi ve manevi zararlarının kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsilini iddia ve talep etmiştir .
B) Davalıların Cevabı;
Davalı …. vekili, davacının müvekkili şirket uhdesinde çalışmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava dilekçesinin HMK 119. maddesine aykırı olduğunu, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli tüm … önlemlerinin alındığını, müvekkili şirkete yüklenilecek bir kusur olmadığını, maluliyet iddialarını kabul etmediğini, manevi tazminat için gerekli şartların oluşmadığını, maddi tazminat talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının tüm talepleriyle ilgili olarak olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız ve dayanıksız olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili, HMK m. 119 gereğince dava şartlarının oluşmadığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, dava için 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının müvekkili idarede çalışmadığını, müvekkili Belediyenin asıl işveren konumunda olmadığını ve husumet ehliyetinin olmadığını, davalı … Belediyesinde coğrafi tabanlı verilerin toplanması, işlettirilmesi ve düzenlenmesi işinin ihale ile diğer davalı İşlem …. … Sistemleri Mühendislik ve Eğitim Ltd Şti’ ne verildiğini, alınan hizmetin teknik bir bilişim işi olduğunu yani belediyenin doğal işleri arasında olan çevre temizliği, çöp toplama vs. gibi işlerlerden olmadığını, anahtar teslim devir ile işin yaptırıldığını, bu nedenle davalı Belediyenin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığının, olayda belediyenin herhangi bir kusurunun olmadığını, istenen tazminat miktarın fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararı :
Davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının 15/05/2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranının %29 olduğu; alınan kusur ve hesap bilirkişisi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilerek, davanın kısmen kabulüne, 204.798,23TL maddi, 25.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik hüküm tesis edilmiştir.
D) Davalıların İstinaf İtirazı :
Davalı … … Bilgi Sistemleri Ltd Şt. Vekili, maluliyeti kabul etmediğini, … Kurumundan rapor alınmasına dair itirazlarının dikkate alınmadığını, maluliyet oranın değişip değişmediğinin yerel mahkeme tarafından araştırılmadığını, geçici iş göremezlik zararının bile tam olarak belirlenmediğini, davacının diğer davalı Belediye’ye ait iş yerinde çalıştığını, kusuru kabul etmediğini, davacının kendi kusuru ile iş kazasının gerçekleştiğini, uyarılara rağmen davacı ve dava dışı iş arkadaşının arşiv dosya bağlarını lastik ile bağladıktan sonra ucuna kanca takarak el arabasına astıklarını, kancaların toplatıldığını, davacının sırf daha kolay taşımak için bu yöntemi kullandığını ve lastik bağın kancayı fırlatmasıyla kancanın davacının gözüne denk geldiğini, davacının diğer davalının gözetim ve denetiminde çalıştığını, eksiklik var ise diğer davalının kusuruna eklemesi gerektiğini, iş kazasının diğer davalının ekipmanlarıyla ve binasında meydana geldiğini, davacının kazadan sonrada aynı şekilde benzer işlerde çalıştığını ve benzer ücretlerle iş hayatını sürdürdüğünü, çalışamama hali ve boşta geçen süre bulunmadığını, bu husus dikkate alınmadan aktif dönem gelirinin hesaplandığını, pasif dönem hesabının da hatalı olduğunu ifade ederek, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili, işin hizmet alımı şeklinde diğer davalıya ihale edildiğini, alınan hizmetin teknik bir iş olduğunu, müvekkili belediyenin doğal işleri arasında olan bir konu olmadığını, anahtar teslimi iş verildiğini, asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının kazadan sonra da aynı şekilde benzer işlerde çalışmaya devam ettiğini, benzer ücretler ile işini sürdürdüğünü, maluliyeti nedeniyle çalışamama durumu olmadığını, kazanç sağladığını, bunun karar aşamasında gözetilmediğini, ayrı ayrı kusur oranları bulunan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, kararın hatalı olduğunu beyanla, istinaf talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
Kusur ve maluliyet raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, bunlara karşı somut ve haklı istinaf itirazlarının bulunmadığı, davacının % 29 oranında malul kaldığı da gözetildiğinde maluliyeti sonrası çalışmaya devam etmesi sebebiyle sağladığı kazançların hak kazandığı maddi tazminattan mahsubunun veya iskontosunun mümkün bulunmadığı, davalıların iş kazasından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları karşısında kendileri yönlerinde kusur oranlarının farklı olmasının davacının uğradığı maddi ve manevi zararın tümünden kusurları oranında davacıya karşı sorumlu oldukları, tüm bu kapsamda davalıların vekilince ileri sürülen itirazlarda somut ve haklı yan olmadığı, ayrıca kamu düzenine aykırılık teşkil edecek hukuka aykırı bir yön bulunmadığı değerlendirilerek, 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
G) Davalı İşlem Coğrafi Bilgi Sistemleri Ltd. Şti.nin Temyizi :
Davalı şirket vekili, maluliyeti kabul etmediğini, … Kurumundan maluliyet raporu alınması gerektiğini, kusuru kabul etmediğini, diğer davalı Belediye’ye ait iş yerinde ve belediye ekipmanının kullanımı esnasında kazanın meydana geldiğini, davalı Belediye aleyhine verilen kusurun çok az olduğunu, davacının kusuru ile kazanın gerçekleştiğini, yeniden kusur raporu alınması itirazına itibar edilmediğini, hesap raporunun hatalı olduğunu, davacının kazadan sonra benzer işlerde çalışmaya devam ettiğini, maluliyette iyileşme olup olmadığının araştırılması gerektiğini, açıklanan ve re’sen tespit edilecek sebeplerle kararın bozulması gerektiğini savunmuştur.
H) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamı ve nedenlerine göre davalı … … Bilgi Sistemleri Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, sigortalının 15/05/2010 tarihinde geçirdiği iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı lehine 204.798,23TL maddi, 25.000,00TL manevi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik ve müterafik kusur oranları, … Sigortalar tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin ve destek görenin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tespit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde, davacının bakiye ömrünün hesabında dairemizce kabul edilen PMF 1931 bakiye ömür tablosu yerine, iş bu davalar için uygulanma imkanı olmayan TRH 2010 bakiye ömür tablosunun uygulanması hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, hükme esas alınan 09/09/2016 tarihli hesap raporundaki diğer verilerin dikkate alınması ve yine usulü kazanılmış hakkın gözetilmesi suretiyle, PMF 1931 bakiye ömür tablosuna göre hesap raporunda esas alınan işlemiş devreyi ileriye çekmemek ve taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakları gözeterek yeniden hesap raporu almak ve maddi tazminata karar vermekten ibarettir.
O halde davalı … … Bilgi Sistemleri Ltd. Şti. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
I) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ….’ne iadesine, 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.