Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/5182 E. 2019/3969 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5182
KARAR NO : 2019/3969
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ : …1. Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR

1- Davalı… Sig. A.Ş.nin ilgili Ticaret Sicil Memurluğu’ndan adresi sorularak adı geçen davalıya gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde HUMK 432. (HMK 366.) maddesindeki prosedür işletildikten,
2- Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazatede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu’nun 13 üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması, Böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir.
Dosya kapsamına göre, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı … Uluslararası Nak. A.Ş.nin adresine “tebliğ evrakı işyerinde daimi işçisi Mesut Kılıçtek” imzasına tebliğ edildiği ve tebligatın bu haliyle yukarıda anlatılan mevzuat hükümlerine göre geçerli kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, adı geçen şirket adına tebliği alan muhattabın gerçekten şirket çalışanı olup olmadığı, şirket çalışanı ise görevinin ne olduğu dayanak belgeleri ile açıklığa kavuşturularak, anılan davalı şirkete yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı vekilinin temyiz dilekçesinin yöntemince tebliği sağlandıktan sonra, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.