Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/4839 E. 2019/5447 K. 24.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4839
KARAR NO : 2019/5447
KARAR TARİHİ : 24.09.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi eve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamına ve sebeplerine göre davacı tüm, davalılar…Yapı San. Ve Tic. A.Ş. ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
Dava, sigortalının 22/12/2006 tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucu % 26,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin kabulü , manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile, 52.250,66.-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 22/12/2006 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte (…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/261-2017/369 E-K sayılı ilamıyla hükmedilen miktar dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, takdiren 26.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/12/2006 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, davalı Sampo Japan Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanın takipsiz bırakıldığı ve yasal sürede yenilenmediği anlaşılmakla HMK 150/5 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, yerel mahkemenin 17/09/2014 tarih ve 2012/1 Esas – 2014/274 Karar sayılı ilk kararının Dairemiz’in 29/09/2015 tarih ve 2015/2071 Esas, 2015/17129 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, davacı vekilinin bu bozma ilamından sonra verdiği 01/12/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacının maddi tazminat istemini arttırdığı, mahkemece davacının maddi tazminatına ilişkin olarak hüküm kurulurken ıslahla artırılmış tutarın dikkate alındığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında, Bozma ilamından sonra sunulan ıslah dilekçesinin hükme esas alınması ihtilaflıdır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1948 gün 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğünden sonra söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanıp uygulanamayacağına yönelik terreddütler nedeniyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca alınan 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı ilamında; “Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK.’nın değiştirilmesine gerek olmadığına” yönelik karar vermiştir.
Bu durumda bozmadan sonraki yargılama aşamasında davacı tarafça yapılan ıslah işlemi dikkate alınarak karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan kapsamda, “maddi tazminata ilişkin ıslah edilen kısmın reddine” şeklinde karar verilmesi gerekirken, bozma ilamından sonra ıslaha değer verilerek davacının maddi tazminat talebinin kabulüne yönelik hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yukarıda belirtilen içtihadı birleştirme kararına aykırı biçimde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine
24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.