Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2018/4742 E. 2019/3328 K. 30.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4742
KARAR NO : 2019/3328
KARAR TARİHİ : 30.04.2019

MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : 4. İş Mahkemesi

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalılardan -…vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalılardan -…vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılardan …vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR

1– Davacı çocuklar için manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı karar tarihi itibariyle 47.530,00 TL’dir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde eş için 50.000,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece manevi tazminat istemi yönünden davanın kabulü ile eş için 50.000,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince ise “davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı vekili temyize getirmiştir. Bu kapsamda; davacı çocuklar için hükmolunan manevi tazminat miktarının aleyhine hüküm verilen yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı çocuklar için hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı … Boya İnş. Taah. Paz. Tic. San. Ltd. Şti. vekiline ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar verilmiştir.
2- Davacı eş için maddi ve manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı … Boya İnş. Taah. Paz. Tic. San. Ltd. Şti. vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan …Boya İnş. Taah. Paz. Tic. San. Ltd. Şti.’ye yükletilmesine, 30/04/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, iş kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve de manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı … Boya…Ltd.Şti tarafından istinaf inceleme talebi Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.
4857 Sayılı Kanunun 2/6-9.maddesinde ve 27/09/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliğinde alt işverenlik-asıl işverenlik kavramları düzenlenmiştir.
Alt işveren ilişkisinin kurulabilmesinin koşulları iş yerinde işçi çalıştıran asıl işverenin varlığı, işin asıl işverene ait iş yerinde yapılması, işin iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin (yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde) veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması gerekmektedir(Prof.Dr. Sarper Süzek, İş Hukuku, 16.Baskı, sh.162 vd).
4857 sayılı Kanunun 2.maddesinin gerekçesinde “…Asıl işveren-alt işverenin ilişkisinin tanımı unsurlarıyla birlikte açıklanmış, unsurlarda mevcut esaslar korunmakla beraber, görüş ayrılıklarına sebep olan bir konu da kavram açısından daraltıcı etkiye sahip bir hüküm haline getirilmiştir. Buna göre, bir işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin “asli işin bir bölümünde” veya “yardımcı işlerinde” iş alan diğer iş verenler, işçilerini sadece bu iş yerinde çalıştırdıklarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi doğmuş olacak, buna karşın iş yerinde yürütülen asli ve yardımcı işler dışında iş alan bir işveren, örneğin iş yerinde bir ek inşaat yapılması yada bina onarım işini alan diğer iş verenin alt işveren kapsamında nitelendirilmesi mümkün olmayacaktır. Ayrıca, asıl işverenin alt işverenden iş alabilmesi iş yeri gereklerine ve teknolojik nedenlere bağlanmıştır.” denilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 470.maddesinde ise İstisna Akdi (Eser Sözleşmesi) düzenlenmiş olup, istisna akdi, taraflardan birinin (yüklenicinin-müteahhidin) bedel karşılığında diğer tarafa (iş sahibine) eser meydana getirmeyi üstlendiği bir sözleşmedir. İstisna akdinde iş akdinden farklı olarak müteahhit diğer tarafından yani iş sahibinden emir ve talimat almaksızın bir eserin meydana getirilmesi için bağımsız bir şekilde çalışır.Müteahhit ayrı bir iş organizasyonu bulunan ve iş sahibine sadece işin sonucunu taahhüt eden bağımsız bir iş görendir. (Süzek, sh.237)
Somut olayda, davalı … Boya…Ltd.Şti., kendisine ait binanın çatı yapım işini … Isıtma Soğutma İnş.Tes.Taah…Ltd.Şti’ne verdiği, …..Ltd.Şti’nin işçisi …’ın işi yaparken iş kazası sonucu vefat ettiği, ceza yargılamasında ki bilirkişi raporunda davalı … Boya…Ltd.Şti. sahibinin tali kusurlu olduğunun belirtildiği ve ceza yargılaması sonucu verilen kararda …Boya…Ltd. Şti. sahibine verilen cezanın “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” olduğu, tazminat dosyasındaki bilirkişi raporlarında da davalı … Boya..Ltd.Şti’ne kusur izafe edildiği tespit edilmiştir. Ancak davalı … Boya …Ltd.Şti. çatı yapım işini ……Ltd.Şti’ne anahtar teslimi verdiği dolayısıyla … ..Ltd.Şti’ye yaptırılan iş, iş yerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmayıp istisna akdi kapsamında olduğu, istisna akdi kapsamında …Boya..Ltd.Şti’ne bilirkişi raporunda kusur izafe edilmediği, bilirkişi raporunda izafe edilen kusurun üstişveren bağlamında izafe edildiğinin anlaşılmaktadır. Bununla birlikte İş Kanununun 2.maddesi gerekçesinde iş yerinde ek inşaat yapılması ya da bina onarımı işlerinin alt işverenlik kapsamında nitelendirilmesinin mümkün olmadığı da belirtilmiştir.
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekirken onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.